Translation of "Frisse" in Turkish

- Ik wil wat frisse lucht inademen.
- Ik wil wat frisse lucht krijgen.

Canım biraz temiz hava almak istiyor.

We hebben frisse lucht nodig.

Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.

Laat wat frisse lucht binnen.

Biraz temiz hava girsin.

Niets gaat boven frisse lucht.

Temiz hava gibi bir şey yok.

Ik hou van frisse lucht.

Ben temiz havayı severim.

Ik heb frisse lucht nodig.

Temiz havaya ihtiyacım var.

Ik heb een frisse start nodig.

Yeni bir başlangıca ihtiyacım var.

Ik ga wat frisse lucht nemen.

Biraz temiz hava alacağım.

Ik wil wat frisse lucht opsnuiven.

Ben biraz taze hava solumak istiyorum.

Laat alsjeblieft wat frisse lucht naar binnen.

Lütfen içeriye biraz temiz hava girmesine izin ver.

Frisse lucht... ...en de zon in het gezicht.

Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.

Ik ging buiten wandelen om wat frisse lucht in te ademen.

Biraz temiz hava almak için yürüyüşe çıktım.