Examples of using "أمامه" in a sentence and their turkish translations:
Önündeki kavşağı fark etmedi.
Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.
Sami, Leyla'yı önünde diz çöktürdü.
Ancak bunu tek başıma yapamam, sizden isteğim:
Saat 16:00 civarında Lannes'ın eski arkadaşı General Pouzet bir top güllesiyle vuruldu ve önünde öldürüldü.