Translation of "أمامه" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "أمامه" in a sentence and their turkish translations:

- لم يلحظ الطريق العلوي أمامه.
- لم يلحظ التقاطع العلوي أمامه.

Önündeki kavşağı fark etmedi.

‫حتى ارتفاع المد،‬ ‫أمامه ليلة متعبة.‬

Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.

أجبر سامي ليلى على الجلوس على ركبتيها أمامه.

Sami, Leyla'yı önünde diz çöktürdü.

ولكنني لا أستطيع القيام بذلك بمفردي، لذلك فإن التحدي الذي أضعكم أمامه هو الآتي:

Ancak bunu tek başıma yapamam, sizden isteğim:

في حوالي الساعة 4 مساءً ، أصيب صديق لانز القديم الجنرال بوزيت بقذيفة مدفع وقتل أمامه.

Saat 16:00 civarında Lannes'ın eski arkadaşı General Pouzet bir top güllesiyle vuruldu ve önünde öldürüldü.