Translation of "يُرى" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "يُرى" in a sentence and their turkish translations:

‫قاتل نادرًا ما يُرى...‬

Nadiren görülebilen bir suikastçı.

لا يُرى إلا المسلمين الأتراك

Türk müslümanları dışında görülmez

‫نادرًا ما يُرى هذا،‬ ‫إن كان قد رآه أحد من قبل.‬

Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.

في البيانات التي تقاسمتها وكالة ناسا ، يُرى أن شكل الأرض جغرافي

Nasa'nın paylaştığı verilerde dünya'nın şeklinin geoit olduğu görülür

بالطبع ، بعد هذا الحدث ، عندما يُرى أن رقم المستشفى غير كافٍ

Tabi bu olaydan sonra hastane sayımızın yetersiz olduğu görülünce

كانت الصلة الوحيدة بالعالم الخارجي هي شباك صغير في مكان أعلى من أن يُرى.

Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.