Translation of "‫نادرًا" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "‫نادرًا" in a sentence and their turkish translations:

‫قاتل نادرًا ما يُرى...‬

Nadiren görülebilen bir suikastçı.

نادرًا ما يهدي زوجته.

Nadiren eşine hediyeler verir.

‫نادرًا ما تُرى أو تُصور...‬

Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...

نادرًا ما أُدعى إلى الحفلات.

Ben nadiren partilere davet edilirim.

أنا نادرًا ما أتحدث في المدرسة

Okulda çok az konuşurdum

‫في لحظة ساحرة نادرًا ما تُرى.‬

Ender görülen büyüleyici bir an bu.

والشجاعة ، نادرًا ما يكون سولت رئيسًا."

ve cesaret için Soult'un neredeyse bir üstü yok " yazdı .

نادرًا ما يقدم الفايكنج الرحمة أو يتوقعونها

Vikingler nadiren merhamet teklif ediyor veya bekliyorlardı:

نادرًا ما أتجاوز الخامسة مساءً في أيام العمل.

hafta içi akşam 5'ten sonra nadiren çalışırım.

‫نادرًا ما تُرى ولم تُصوّر تحت الماء من قبل.‬

Bu, nadiren görülür ve daha önce hiç su altında filme alınmamıştır.

‫نادرًا ما تُرى،‬ ‫قليل من الناس يعلمون بوجودها حتى.‬

Nadiren görülürler. Varlıklarını çok az kişi bilir.

‫نادرًا ما تستخدم عينيها،‬ ‫لكنها تستدل بحاسة الشمّ عبر الظلام.‬

Gözlerini pek kullanmaz. Onun yerine karanlıkta yolunu koklayarak bulur.

‫تقنية جديدة...‬ ‫تسمح لنا بكشف مخلوقات‬ ‫نادرًا ما تراها الأعين...‬

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

‫نادرًا ما يُرى هذا،‬ ‫إن كان قد رآه أحد من قبل.‬

Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.