Examples of using "ينقذ" in a sentence and their turkish translations:
ve hatta hayat kurtarabilir.
Sami hayatını kurtarmak için harekete geçmek zorundaydı.
Ama artık bilindiği şekliyle 'Demir Mareşal', adamlarını ileride olduğunu bildiği şeyler için kurtarıyordu.