Examples of using "يمكنُ" in a sentence and their turkish translations:
bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum.
Bizim sistemimiz bunu cerrahi girişim olmadan yapabilir.
dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.
Bu teknolojinin neler yapabileceğine dair üç örnek daha vermek istiyorum.
Her ambulans ve her hastane inmenin türünü anlayarak
Yapmak istediğimiz değişikler, sadece hayal ederek gerçekleştirilemez.