Examples of using "يفقد" in a sentence and their turkish translations:
Sami bilinç kaybetmeye başladı.
- Sami servetini kaybediyordu.
- Sami şansını kaybediyordu.
Neredeyse bir gözünü kaybediyordu.
Fadıl her şeyi kaybedebilir.
Tom kan kaybediyor.
Galya'lı müttefiklerinin savaşa olan şevklerini yitirmeden Roma'ya baskı kurması gerekli.