Examples of using "ثروته" in a sentence and their turkish translations:
- Sami servetini kaybediyordu.
- Sami şansını kaybediyordu.
haline getiriyor ve genel olarak ekonomiye geri dönüyor
servetini genişletmesine yardım edecek , ancak beş yıl sonra onu bir sürpriz bekliyordu.