Examples of using "يستمر" in a sentence and their turkish translations:
Milyonlarca yarasanın göçü saatlerce sürer.
pek yine yayınlanmamaya devam edecek
intihara kadar devam eden psikolojik bir rahatsızlık
ve yoğunlaşman zamanla artar.
ben üzerinde kan almak istemiyoruz
diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor
Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.
yine eleştiriler bu filmde oldukça hızıyla devam ediyor
ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.
Apollo Programı hayatta kalacaksa, bir sonraki görevin başarılı olması gerekiyordu.
küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir