Translation of "يتيح" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "يتيح" in a sentence and their turkish translations:

وعدد صغير من الأنماط يتيح لك الوصول

ve az sayıda model size

للواجهة كحلٍ بديلٍ يتيح للزوجين تجربة حياةٍ جديدة بشروطٍ ملزمة

, eşlerin bağlayıcı koşullar altında yeni bir yaşam deneyimlemesine olanak tanıyan alternatif bir çözüm olarak arayüze

‫ذراعاي للتوازن فحسب.‬ ‫يتيح لي لف الحبل حول قدمي ‬ ‫أن أدفع نفسي للأعلى.‬

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.

إذا كنت في الخارج ، يتيح لك Surfshark تجاوز قيود الإنترنت المحلية للوصول إلى

. Yurtdışındaysanız, Surfshark , favori sitelere

‫أيها الفريق، هلا أحضرتم لي شيئاً ‬ ‫يتيح لي أن أقطع‬ ‫بعض التضاريس الوعرة بسرعة؟‬

Ekip, bana hızlı yol katedebileceğim bir şey getirebilir misiniz?

علاوة على ذلك ، يتيح لك الاشتراك الواحد تثبيت Surfshark على أي عدد تريده من الأجهزة.

Dahası, tek bir abonelik, Surfshark'ı istediğiniz kadar cihaza kurmanıza izin verir.

‫الشيء الجيد في هذا الأمر، ‬ ‫إنه يتيح لك البقاء على أرض مرتفعة.‬ ‫يسهّل لك هذا تحديد اتجاهك.‬

Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.