Translation of "تجربة" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "تجربة" in a sentence and their turkish translations:

لذلك حاولتُ تجربة،

Ben de bir deney yaptım.

وجدها تجربة مريرة ومحبطة.

bunu acı ve sinir bozucu bir deneyim olarak gördü.

أحب تجربة السيارات الجديدة.

Yeni arabaları denemeyi severim.

أُحب تجربة أشياء جديدة.

Yeni şeyler denemeyi seviyorum.

كانت تجربة محطمة للأعصاب.

Bu sinir bozucu deneyimdi.

وفي تجربة أكثر شمولًا وشفافية،

Ve gayet meta bir deneyimde,

لذلك، قررت أن أجري تجربة صغيرة.

Ben de küçük çaplı bir deney yapmaya karar verdim.

حصلت على أول تجربة أداء احترافية

ilk profesyonel seçmeme katıldım.

وإذا كانت تجربة "نانيت" علمتني شيئا،

"Nanette" bana herhangi bir şey öğrettiyse

فالمراهقون مُنفعلون ويحبون تجربة الأشياء الجديدة.

Gençler düşünmeden davranırlar ve yeni şeyler denemeyi severler.

وبالطبع، تم تجربة العديد من الحلول -

Elbette pek çok çözüm denendi --

أنّت ترغب في تجربة أشياء مُختلفة.

farklı şeyler denemek istersin.

أجري تجربة لبناء دولة من الصفر.

Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin.

دانيل سيمونز وكريستوفر جارفيس، أجريا تجربة مدهشة

ve Christopher Jarvis bu gösteriye ilham veren

كن مدركاً ومتواصلاً مع تجربة اللحظة بلحظة

O an yaşadığın şeyin farkında ol ve onunla bağlantını koparma.

إنها حقيقة تبدو وكأنها تجربة مجزية للغاية.

Aslında oldukça kârlı bir iş.

دعوني أخبركم قصة حول تجربة أول مسابقة.

İlk Popstar ile ilgili bir deneyim hikâyesi daha anlatayım.

‫إن أردت تجربة البقاء المتحرك،‬ ‫المس "يميناً".‬

Dinamik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

على احتمالات تجربة حب جديدة، وخسارة حبيب.

yeni aşk ve yeni kayıp olasılıklarına.

ولهذا يستطيعون جعل تجربة التدخين مُناسبةً لهم،

Yani içme deneyimlerini kişiselleştirebilirler

هنا ايضا استطيع التحدث عن تجربة شخصية

Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.

لقد وصفت بالفعل تجربة فيلادلفيا بشكل خاص

Philadelphia deneyini zaten özel olarak anlatmıştım

يمكن للدنو من الموت أن تكون تجربة تعليمية.

Ölümle burun buruna gelmek eğitici bir deneyim olabilir.

ونملك تجربة للاعين متعدديين مع دردشة و" كو"

sohbetle ve Cohh ile cidden bir çoklu oyuncu deneyimi edindik.

بالنسبة لأكثرهم، هذه تجربة نادرة إلى حد ما.

Çoğunluğa göre bu oldukça nadir bir deneyimdir.

في عام 2005، أجرى مارتن سيليقمن وبعض الزملاء تجربة.

2005'te, Martin Seligmen ve arkadaşları bir deney yaptı.

أو هل تسببت تجربة نيكولا تيسلا في هذا الانفجار؟

yoksa Nikola Tesla'nın bir deneyi mi sebep olmuştu bu patlamaya?

ولذلك، عندما تتعرض إلى تجربة عاطفية كالابتهاج والطمأنينة الشفقة والتعاطف.

Yani neşe, barış, merhamet, empati gibi duygular deneyimlediğinizde

وأنه يتعين تجربة ذلك الخيار قدر المستطاع على المستوى المحلي.

ve o seçim mümkün olduğu kadar yerel düzeyde uygulanmalı.

والذي قمنا به هنا، هو أننا ألفنا تجربة جديدة كلياً

ve burada Venüs sinekkapanının

للواجهة كحلٍ بديلٍ يتيح للزوجين تجربة حياةٍ جديدة بشروطٍ ملزمة

, eşlerin bağlayıcı koşullar altında yeni bir yaşam deneyimlemesine olanak tanıyan alternatif bir çözüm olarak arayüze

ولكن كانت هنالك تجربة ثانية - حدثت في أيّامي في المدرسة الثانوية.

Ama lise günlerime devam ederken ikinci bir deneyim oldu.

‫إن أردت تجربة البقاء الساكن،‬ ‫اضغط "يساراً"، ثم اضغط زر الموافقة.‬

Statik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam"a basın.

‫إن أردت تجربة البقاء المتحرك،‬ ‫اضغط "يميناً"، ثم اضغط زر الموافقة.‬

Dinamik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sağ"a ve "Tamam"a basın.

إذا كنت لا ترغب في تجربة ذلك ، فيرجى أن تكون حساسًا.

Bunu yaşamak istemiyorsanız lütfen duyarlı olalım lütfen

حسابكم ان انتم لما جوزو ولان الجواز تجربة مجتمعية انتو مش

iş hesabı ve pasaport bir topluluk deneyimi olduğu için Anto mesh

عقد زواج تجربة ابرم مؤخراً في مصر وتداول ناشطون صوراً لعقود

bazıları tarafından olumlu görüldü ve diğerleri reddedildi . Aktivistler,

كانت تلك تجربة رائعة جدا، ولكنها أيضاً كانت منذ أربعة أعوام.

Harika bir deneyimdi ama dört yıl oldu.

سأل الصائب: "النوم في القمامة، هاه؟ لا بد أن تلك كانت تجربة كريهة الرائحة".

Al-Saib sordu: Çöplükte uyumak ha? Kötü kokulu bir tecrübe olmalı.

أثناء حديث كينيدي أمام الكونجرس ، كان لدى الولايات المتحدة خمس عشرة دقيقة فقط من تجربة

Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu

أعتقد أن الغرض من هذا الفيديو يجب أن يكون تجربة اجتماعية أو شيء من هذا القبيل

Bence bu videonun amacı sosyal deney falan olmalı

لأننا نحبك، فها نحن نحدث تتويبا لتحصل أنت على تجربة استخدام أحسن. أترى؟ نحن نحبك، هاه؟

- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?