Examples of using "يتمكنوا" in a sentence and their turkish translations:
ve kaynaklara ihtiyacı vardır.
Programcılar henüz dünya dışı varlıkları ortaya çıkarmadı.
Kendi cinsinden birini sevdiği için el ele özgürce sokaklarda yürüyemediği hâlde
Kitbuqa bütün bir saldırı emrini verdi hedefi Baybarsın öncülerini
Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı