Translation of "بيبرس" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بيبرس" in a sentence and their turkish translations:

بيبرس

أخذ بيبرس المغول على حين غرة

Baybars Moğolları hazırlıksız yakalamıştı.

لكن بيبرس وقطز أدركا حيلة التراجع

Ama Baybars ve Qutuz sahte geri çekilme hilesini anlamışlardı.

عندما عبر الجيش المغولي نهر الأردن فوجئوا بوحدة بيبرس

Moğol ordusu Şeria Nehrini geçtiği gibi Baybarsın birlikleri tarafından saldırıya uğradılar.

قاد بيبرس شخصيا وحدته من الجبهة، وحث رجاله على الدفاع

Baybars bizzat adamlarını önden yöneterek ülkelerini işgalciye karşı

أرسل آخر احتياطيات له لمحاولة وقف هجوم بيبرس في الوسط

Son askerlerini Baybars'ı durdurmak için gönderince ortaya çıktı.

كان بيبرس، أحد أعضاء الفصيل البحري، أقوى منافسيه، ومن المحتمل

Bahri kabilesine dahil olan Baybars aralarında en güçlüsüydü

ولعل الأهم من ذلك أنه يمكنه دعوة منافسه "بيبرس"، أحد أفضل

Belkide yapabileceği en önemli hareket rakibi olan Baybars'ı,zamanının en iyi komutanlarından birisini

كان بيبرس من أصل تركي، إما من الكيبتشاك أو من الكومان

Baybars Türk kökenliydi,Kıpçak yada Kuman kökeninden geliyordu.

بعد سقوط دمشق في عام 1260، قام السلطان قطز بدعوة بيبرس

1260 ta Şam'ın düşmesinden sonra Qutuz tarafından

نظرًا لأن المغول قد أرسلوا جميع قواتهم، أرسل بيبرس رسائل عاجلة

Moğolların tüm birliklerini kullandığını gören Baybars sağ kanada

حتى في سن مبكرة، عرض بيبرس مهارة عسكرية استثنائية، وبعد الانتهاء من تدريبه

Genç yaşta bile Baybars istisnai bir askeri kahramanlık gösterdi ve eğitimini tamamladığında

أمر كوتبوغا بهجوم شامل، بهدف القضاء على طليعة بيبرس قبل أن يتمكنوا من الانضمام

Kitbuqa bütün bir saldırı emrini verdi hedefi Baybarsın öncülerini

وبحسب ما ورد، استخدمت قوات بيبرس أشكالاً مبكرة من البنادق اليدوية لإطلاق النار على العدو

Baybarsın birlikleri el silahlarının bir önceki formunu kullanıp düşmana ateş ediyorlardı

كان السلطان بيبرس حاكمًا قادرًا على قدم المساواة مع قطز، حيث واصل الحكم المملوكي القوي

Sultan Baybars Memlük geleneklerini sürdürdü ve en az Qutuz kadar yetenekliydi.