Examples of using "بيبرس" in a sentence and their turkish translations:
Baybars Moğolları hazırlıksız yakalamıştı.
Ama Baybars ve Qutuz sahte geri çekilme hilesini anlamışlardı.
Moğol ordusu Şeria Nehrini geçtiği gibi Baybarsın birlikleri tarafından saldırıya uğradılar.
Baybars bizzat adamlarını önden yöneterek ülkelerini işgalciye karşı
Son askerlerini Baybars'ı durdurmak için gönderince ortaya çıktı.
Bahri kabilesine dahil olan Baybars aralarında en güçlüsüydü
Belkide yapabileceği en önemli hareket rakibi olan Baybars'ı,zamanının en iyi komutanlarından birisini
Baybars Türk kökenliydi,Kıpçak yada Kuman kökeninden geliyordu.
1260 ta Şam'ın düşmesinden sonra Qutuz tarafından
Moğolların tüm birliklerini kullandığını gören Baybars sağ kanada
Genç yaşta bile Baybars istisnai bir askeri kahramanlık gösterdi ve eğitimini tamamladığında
Kitbuqa bütün bir saldırı emrini verdi hedefi Baybarsın öncülerini
Baybarsın birlikleri el silahlarının bir önceki formunu kullanıp düşmana ateş ediyorlardı
Sultan Baybars Memlük geleneklerini sürdürdü ve en az Qutuz kadar yetenekliydi.