Translation of "شخصًا" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "شخصًا" in a sentence and their turkish translations:

حوالي 20-25 شخصًا لم يعرفوا 30 شخصًا

yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

نسمع شخصًا يصرخ.

Birinin bağırdığını duyduk.

كم شخصًا دعوت؟

Kaç kişi davet ettin?

"عندما أرى شخصًا نحيفًا،

Büyük Ruh Gandhi'yi hatırlatırım" şeklinde

كان هناك 55 شخصًا.

Toplam 55 kişiydiler.

لا يزالون يتهمون شخصًا بالإلحاد

hala daha birilerini dinsizlikle suçluyorlar

كم شخصًا دعوت إلى الحفلة؟

Partinize kaç kişi davet ettiniz?

كم شخصًا رأيت في المنتزه؟

Parkta kaç kişi gördün?

إذا فقدتم يومًا شخصًا تحبونه بصدق،

Gerçekten sevdiğiniz birini kaybettiyseniz,

حسنًا، كان البروفسور "بانجلوس" شخصًا متشائمًا.

Aslına bakarsanız Profesör Pangloss kötümserdi.

ستذهب وتصيب عشرين شخصًا على الأقل

Sen gidip yirmi kişiye bulaştıracaksın en az

إذا كان أحدكم شخصًا يتمتع بمزايا،

Eğer ayrıcalıklı biriyseniz

أتحداكم أن تدعوا شخصًا كهذا لـ #حوارالقهوة.

#dialoguecoffee örneğinde olduğu gibi o kişiyle görüşün.

هل تعتقد أن شخصًا ما جاء وزرع

zannediyor musun birisi geldi ekti

حتى الآن ذهب 12 شخصًا إلى القمر

Şimdiye kadar Ay'a 12 kişi gitti

فإنه يعرف شخصًا قريبًا منه، يعاني من الإدمان.

ona yakın birinin bağımlı olma ihtimali var.

"جد شخصًا آمنا لتتحدث معه إذا واجهت مشكلة."

''Eğer bir sorunun varsa konuşabileceğin güvenilir birini bul.'' derim.

أقترح عليكم أن تجدوا شخصًا مثله في حياتكم،

Kendi hayatınızdaki Ingolf'u bulmanızı istiyorum,

أو إلى أي مكان ترى فيه شخصًا جالسًا،

ya da herhangi bir yerde bir insanın oturduğunu gördün,

ولاحظت شخصًا في المدخل لم يكن موجودًا من قبل

ve evin önünde daha önce olmayan bir figürü fark ettim.

"عندما أرى شخصًا من انحيازي، سأقوم بهذا العمل المضاد."

şeklinde bir yönelimle bilinçaltı zihninizi tekrar tekrar eğitmek olacaktır.

مرة أخرى ، أفهم أنني يجب أن شخصًا يعجب في

yine birilerini hoş tutmak zorunda olduğumu;

ليس ناشط المناخ شخصًا واحدًا الذي يقرأ كل دراسة

Bir iklim aktivisti her denemeyi okuyan

إن قطرة واحدة من السم كافية لقتل ١٦۰ شخصًا.

Bir damla zehir 160 insanı öldürmeye yeter.

فانتشر هذا الوباء ليحصد أرواح ما يزيد عن 11000 شخصًا.

salgın kontrolden çıkarak 11 binden fazla kişiyi öldürdü.

التقيت بأشخاص قالوا لأنهم أحبوا شخصًا من نوعهم، لم يتمكنوا من

Kendi cinsinden birini sevdiği için el ele özgürce sokaklarda yürüyemediği hâlde

كان أول ما فعلته هو أن عينت أربعة أشخاص من الخمسة وخمسين شخصًا الأصليين.

İlk yaptığım iş eski 55 çalışandan dördünü işe almak oldu.

فالإجابة هي: "عندما يقول أو ينادي شخص ما شخصًا آخر داكن اللون باسم بذيء".

kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.

‫والقلق على أسرتك وابنك.‬ ‫لم أكن شخصًا عاطفيًا‬ ‫بشكل مفرط تجاه الحيوانات من قبل.‬

Ailen ve çocuğun için endişeleniyorsun. Daha öncesinde hayvanlara karşı aşırı duygusal davranan biri değildim.