Examples of using "يتركون" in a sentence and their turkish translations:
İsteklerine ulaşacaklarına inanmadıkları için
ulaşımda ise kimyasal izler bırakıyorlar
kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir
arkadan gelenler de yalnız, kimyasal izler bırakıyorlar