Examples of using "نادر" in a sentence and their turkish translations:
Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.
ve etobur, bu da gayet enderdir.
şu anda oldukça nadir bir şeye bakıyorsunuz.
Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.