Examples of using "مفاتيح" in a sentence and their turkish translations:
Onun araba anahtarlarını al.
O, araba anahtarlarını kaybetti.
Bir klavyeye ihtiyacım var.
Sadece sandıkların anahtarlarını taşımak için
O, araba anahtarlarını arıyor.
Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?
Sandıkların sadece anahtarlarını taşımak için 300 katır
Sami, Leyla'nın araba anahtarlarını aldı ve gitti.
2005 yılının Ağustos ayında, fabrikanın anahtarları bendeydi.
Resmi bir şekilde şehrin teslimiyetini umuyordu