Translation of "تبحث" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تبحث" in a sentence and their turkish translations:

- عن ماذا تبحث؟
- عمّا تبحث؟
- علامَ تبحث؟

Ne arıyorsunuz?

لذلك تبحث عنها

ve sen de bunu ararsın.

الشرطة تبحث عنّي.

Polisler benim peşimde.

ماذا تبحث هناك؟

Orada ne arıyorsun?

لا تبحث عني

Beni arama.

ما الذي تبحث عنه؟"

Aradığınız nitelikler nedir?"

هل تبحث عن أحد؟

- Birini mi arıyorsun?
- Sen birini arıyor musun?
- Birisini mi arıyorsun?
- Birisini mi arıyorsunuz?

وعدتني أن تبحث عنهم.

Onlarla ilgileneceğine bana söz verdin.

إنها تبحث عن مفاتيح سيارتها.

O, araba anahtarlarını arıyor.

هل تبحث عن شيء معين

Belirli bir şey mi arıyorsunuz?

جاءت الشرطة تبحث عن فاضل.

Polis, Fadıl'ı aramaya geldi.

والناس تبحث عن تعويض مادي والمساعدة،

hepimiz üniversiteye gitmek istesek de

‫إنها تبحث عن رقعة مظلمة هادئة.‬

Karanlık, sessiz bir alan arıyor.

هي لا تعلم أين تبحث عنه.

O onu nerede arayacağını bilmiyor.

أنا أعرف ما الذي تبحث عنهُ.

Senin aradığının ne olduğunu biliyorum.

- أيمكنك أن تبحث عنها؟
- أيمكنك إيجادها؟

Onu bulabilir misin?

أهذا هو الكتاب الذي تبحث عنه؟

Aradığın kitap bu mu?

أوجدت الكتاب الذي كنت تبحث عنه؟

Aradığın kitabı buldun mu?

هل وجدت ما كنت تبحث عنه؟

Aradığın şeyleri buldun mu?

أنت تبحث عن أسرة، أليس كذلك؟

Bir aile arıyorsun, değil mi?

شاهدني وسأريك الشارع الذي تبحث عنه.

Beni izle ve sana aradığın caddeyi göstereceğim.

ك.أ: والشجاعة، أنّت تبحث عنها كصفة أساسية.

CA: Ve cesaret, bunu temel bir değer olarak istiyorsunuz.

أنا أعرف من هو الذي تبحث عنهُ.

Aradığının kim olduğunu biliyorum.

إن كنت تبحث عن وظيفة، اتصل بي.

Bir iş arıyorsanız, beni arayın.

قلت: "ما الذي تبحث عنه المرأة في الرجال؟"

"Kadınlar erkeklerde ne arar?" diye sordum.

‫بآلاف الفصائل المختلفة‬ ‫التي تبحث عن الغذاء والمسكن،‬

Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...

أنت تبحث في الإنترنت الآن أنت تعرف الحل

şimdi internete bakıyorsun çözüm yolunu biliyorsun

فإننا بحاجة إلى أن يشعر الناس بأن الراحة تبحث عنهم.

insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

‫عندما تبحث عن الطعام في البرية‬ ‫لا يمكنك أن تنتقي!‬

Vahşi doğada yiyecek ararken seçiçi olamazsınız!

‫وإن كنت تبحث عن المدنية،‬ ‫اعثر على نهر وسر بمحاذاته.‬

Ve eğer medeniyeti arıyorsanız bir nehir bulduğunuzda, takip edin.

كنت تبحث في هناك مثل هذه الزهور تنمو في بيئة طبيعية

bir bakıyorsun orada böyle çiçekler var doğal ortamda yetişmiş