Examples of using "لحظات" in a sentence and their turkish translations:
Az önce buraya geldim.
Ben henüz şimdi geldim.
Çok sürmeden süvariler merkezde çarpışmaya girdi.
Kendimi bu ikiyüzlülük anlarında yakaladığımda
Çocukluğunuzda bolca mutlu anınız oldu mu?
Bir bardak daha çay iste misin? Az önce sana bir tane hazırladım!
Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.