Translation of "كلب" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "كلب" in a sentence and their turkish translations:

لديه كلب .

Onun bir köpeği var.

هذا كلب.

Bu bir köpek.

هناك كلب ينبح.

Şurada bir köpek havlıyor.

كلب كين أبيض.

Ken'in köpeği beyazdır.

ذلك كلب كبير.

Bu büyük bir köpek.

ذلك كلب ماري.

Bu Mary'nin köpeği.

أهذا كلب توم ؟

O, Tom'un köpeği mi?

هناك كلب عند الباب.

Kapının yanında bir köpek var.

لدي كلب و قطة.

Bir köpeğim ve bir kedim var.

اختطف فاضل كلب دانية.

Fadıl, Dania'nın köpeğini kaçırdı.

بدأ كلب سامي ينبح.

Sami'nin köpeği havlamaya başladı.

اشتمّ كلب سامي شيئا.

Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.

- كنت أفكر في اتخاذ كلب.
- كنت أفكر في الحصول على كلب.

Bir köpek almak hakkında düşünüyorum.

كلب أسود أسترالي في الخفافيش

Avusturalya siyah köpek yarasasında

يا له من كلب كبير.

Ne büyük bir köpek.

يا له من كلب كبير!

Ne kadar büyük bir köpek!

ليس لتوم هرّ ولا كلب.

Tom'un bir kedi ya da bir köpeği yok.

هل ذاك كلب أم قطة؟

O bir kedi mi yoksa bir köpek midir?

لدي كلب أسود يسمى تيكي.

- Benim bir köpeğim var. Rengi siyah ve ismi Tiki.
- Tiki adında siyah bir köpeğim var.

‫أنفها أقوى من كلب الصيد بمرتين،‬

Burnu, tazınınkinden iki kat hassastır.

لا تستيقظ عند كل نباح كلب.

Her köpeğin havlamasına uyanma.

كنت أفكر في الحصول على كلب.

Bir köpek almayı düşünüyordum.

أطلق فاضل النّار على كلب دانية.

Fadıl, Dania'nın köpeğini vurdu.

قد مر بتجربة التعلق بقط أو كلب

hayatında bir kediyle veya bir köpekle bağ kurduğunu

- أملك كلباً وقطة.
- لدي كلب و قطة.

Bir köpeğim ve bir kedim var.

إذا أردت أن أتعلم معنى كلمة كلب بالفرنسية،

Fransızca köpek kelimesini "chien", öğrenmek istediysem,

‫حاسة شمها أفضل بأربع مرات من كلب الصيد.‬

Koklama duyusu, tazınınkinden dört kat daha keskin.

كان كوبير كلب صيدٍ يبلغ من العمر 15 عاماً.

Cooper, 15 yaşında beagle cins köpeğimdi.

- أتريد نانسي اقتناء كلب.
- هل تريد نانسي أن تقتني كلباً؟

Nancy, bir köpeğe sahip olmak istiyor mu?

إذا كنت تمشي في الحديقة و سمعت صوت كلب يعوي خلفك ،

Parkta yürürken arkandan bir köpek havlıyorsa