Examples of using "غدًا" in a sentence and their turkish translations:
O, yarın gelebilir.
Yarın gelmeye niyetli misin?
Yarın yağmur yağarsa, biz gitmeyiz.
Yarın gelmek zorunda değilsin.
Yarın okulumuz yok.
Yarın ne olabileceğini kim bilir?
Yarın Osaka Kalesi'ne bir okul gezisine gidiyoruz.
Öyleyse neden bugün başlayıp yarın başkalarına yaymıyorsunuz bunu?
eğer 'A' dediğinize yarın 'B' demek istemiyorsanız