Examples of using "نبدأ" in a sentence and their turkish translations:
savaşmaya başladık
İşte başlıyoruz.
Tamam, başlayalım!
ilk tuhaflığımızdan başlayalım isterseniz
Sonra harekete geçmeye başlarız.
Yapay zekânın evrimsel yolunu açan
Ama adil başlarken
Bitkilerin arasındaki toprağı kaldırın.
Derslere önümüzdeki pazartesi başlıyoruz.
Madem buradasınız, başlasak daha iyi olur.
ve başlarız, çocuğun tüm gelişimini düşünerek başlarız-
İlk olarak; bazı değerli düşüncelerle başlıyoruz
hepsinin en önemlisi olan yaşam ile başlıyoruz.
Peki bu kalıplaşmışlığı bozarak
ve yapmaktan kesinlikle nefret ettiğimiz işlerle başlayalım.
bir grup siyahının köleleştirildiği
Derhal başlayalım.
Hadi en baştan başlayalım, para ve servetle ilgili hisleriniz.
fakat işe doğru şeye odaklanarak başlamamız lazım.
Ülkeler arasında karşılaştırma yaptığımız zaman
Öyleyse neden bugün başlayıp yarın başkalarına yaymıyorsunuz bunu?
ama bunu siz hayatta kalma stratejisini seçmeden yapamayız.
Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.
2019'da başta Ankara olmak üzere, on tane daha okul açacağım.
Ama bu arama ve kurtarma çalışmasına başlamadan önce vermemiz gereken bir karar var.
Ama havalimanına geldiğimize göre göreve baştan başlayabiliriz. Tekrar gökyüzüne çıkmak isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.