Translation of "عمود" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "عمود" in a sentence and their turkish translations:

كانت ليلى بمثابة عمود عند أهل البلدة.

Leyla cemaatin bir direğiydi.

مثل عمود البطانيات الطّوطَمي للفنانة ماريا وات (Maria Watt).

Örneğin, Marie Watt'ın ''Battaniyeden Totem Direği''

على مدار الأيام الثلاثة التالية، استمر عمود المسيرة دون توقف

Takip eden 3 gün boyunca yürüyüş bir engelle karşılaşmadı.

لذلك من أجل المناورة والهجوم ، عادة الكتائب شكلت "عمود من الانقسامات".

Manevra ve saldırı için, birlikler genelde sütun formasyonunu alırdı.

لكنهم لم يعرفوا أن عمود المشاعل لم يكن جنودًا أعداءًا، لكنهم آلاف

Bu meşaleler sürüsünün düşman askeri olmadığını bilemediler. Bunlar Kartacalı kamp sivilleri...

- كان سامي عمودا في مجتمعه.
- كان سامي بمثابة عمود عند أهل البلدة.

- Sami toplulukta bir direkti.
- Sami toplulukta önemli bir kişiydi.
- Sami cemaatte önemli bir kişiydi.