Examples of using "عقوبة" in a sentence and their turkish translations:
Üstelik cezası hapis cezası
Leyla hapis cezası kararından kaçtı.
Kazı yaparken yakalanırsanız cezası var
kölelik karşıtları kötü yerine kahraman olarak görüldü.
eseri bulursanız ve bunu devlete götürürseniz cezası yok
Ney'in beş Mareşali, ölüm cezasına oy veren büyük çoğunluk arasındaydı.