Translation of "بوب" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "بوب" in a sentence and their turkish translations:

- إسمي بوب.
- أُدعى بوب.

- Onlar bana Bob diyorlar.
- Onlar bana Bob derler.

بوب صديقي.

Bob benim arkadaşım.

ساعدني بوب.

Bob bana yardımcı oldu.

- بوب و توم أخوَيْن.
- بوب و توم إخوة.

Bob ve Tom erkek kardeştirler.

- رأيت بوب هذا الصباح.
- قابلت بوب صباح اليوم.

Bu sabah Bob'ı gördüm.

- بوب يعرف كيف يطبخ.
- بإمكان بوب أن يطبخ.

Bob yemek pişirebilir.

اسمه بوب اوستين،

adı Bob Osteen

أصبح بوب مهندساً.

Bob bir mühendis oldu.

أجل ، ساعدني بوب.

Evet, Bob bana yardım etti.

هل بوب على حق؟

- Bob iyi mi?
- Bob haklı mı?

بوب محبوب في المدرسة.

- Bob okulda popüler.
- Bob okulda popülerdir.

كان بوب سعيداً للغاية.

- Bob çok mutlu idi.
- Bob çok mutluydu.

أسرع بوب إلى الفصل.

Bob sınıfa koştu.

أيمكنني أن أناديك بوب؟

- Ben size Bob diyebilir miyim?
- Sana Bob diyebilir miyim?

- بوب أتى إلى هنا أليس كذلك؟
- ألم يأتِ بوب إلى هنا؟

Bob buraya geldi, değil mi?

عاد بوب إلى البيت متأخراً.

Bob eve çok geç geldi.

عاش بوب طفولته في بوسطن.

Bob bir çocuk olduğu için Boston'da yaşadı.

دع فلسفة بوب مارلي تكون فلسفتك

Bob Marley'in felsefesi sizin de felsefeniz olsun

والد بوب يعمل في مصنع سيارات.

Bob'un babası bir araba fabrikasında çalışıyor.

بوب هو الذي ضربني و ليس هي.

Bob bana vurdu, ona değil.

لا أعرف متى جاء بوب إلى اليابان.

Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.

أراد بوب أن يحتفظ بالثعلب في المنزل.

Bob Tilkiye evde bakmak istedi.

باستطاعة بيل أن يركض أسرع من بوب.

Bill Bob'tan daha hızlı koşabilir.