Examples of using "شعور" in a sentence and their turkish translations:
Bu iyi bir his.
Bu güzel bir his. Pekâlâ.
Gerçekten iyi hissettirir.
Lisa'nın yeni bir değer anlayışı var.
bir de eskileri hatırlatmak gibi bir huyu var
Onun haklı olduğuna dair bir hissim var.
erkeklerin bu klişe erkeklik özelliklerini
tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.
gıdıklanma ile can yanması arasında bir his yaşarız
Bu inanılmaz bir his.
Gurur duymak -- gurur esastır.
ve siyahiliğe dair hiçbir duygu yok.
diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.
nasıl hissederlerse hissetsinler sorun olmadığını söyleyemez miyiz?
O uçaktan atlıyormuşum gibi hissediyorum.
Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.
Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.
Peki sahte bir güven duygusuna kapıldık mı?
O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.
İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.