Translation of "شعور" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "شعور" in a sentence and their turkish translations:

‫هذا شعور طيب.‬

Bu iyi bir his.

‫إنه شعور رائع.‬ ‫حسناً.‬

Bu güzel bir his. Pekâlâ.

إنه شعور جيد حقًا.

Gerçekten iyi hissettirir.

أنها تنمي شعور بالقيمة.

Lisa'nın yeni bir değer anlayışı var.

ولديه شعور بتذكير القديم

bir de eskileri hatırlatmak gibi bir huyu var

لدي شعور أنه محق.

Onun haklı olduğuna dair bir hissim var.

بين شعور الرجال بعجزهم أمام

erkeklerin bu klişe erkeklik özelliklerini

شعور خطير بالأمان بشكل زائف.

tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.

لدينا شعور بين دغدغة وحرق

gıdıklanma ile can yanması arasında bir his yaşarız

‫يا له من شعور مدهش!‬

Bu inanılmaz bir his.

شعور الفخر، الفخر هو أمر مهم!

Gurur duymak -- gurur esastır.

ولا يكون لديك أي شعور بالظلام إطلاقًا.

ve siyahiliğe dair hiçbir duygu yok.

وينشَط مسارٌ آخر يقود إلى شعور سلبي وابتعاد.

diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.

وأن لا مشكلة لدينا مع أي شعور لديهم؟

nasıl hissederlerse hissetsinler sorun olmadığını söyleyemez miyiz?

وكانت تشبه نفس شعور السقوط من هذه الطائرة.

O uçaktan atlıyormuşum gibi hissediyorum.

الحبّ ليس مجرّد شعور بل هو فنّ أيضا.

Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.

‫شعور مخيف ينتابك‬ ‫بنزول الماء باكرًا في اليوم التالي.‬

Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.

لكن هل تم إقصاءنا يا ترى إلى شعور زائف بالأمان؟

Peki sahte bir güven duygusuna kapıldık mı?

‫ينتابني شعور جميل‬ ‫حين أتلامس مع ذلك الحيوان.‬ ‫لكن عند مرحلة ما، سيتوجب عليك التنفس.‬

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

يمكن للمرء تحمّل الجوع، لكن لا يمكنه تحمّل العطش، لأنّك تبدأ بالشعور بالألم في أمعائك. إنّه شعور لا يُحتمل.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.