Examples of using "سعر" in a sentence and their turkish translations:
Bunlar iyi fiyata satılıyor.
Et fiyatı düştü.
Bu elbise ne kadar?
Bu hafta petrol fiyatı düşük.
Giriş ücreti bir kişi için 10 dolardır.
214 trilyon kalori çok büyük bir rakam,
Yani hesaplara sadece açık ve net bir fiyatı olan faaliyetler dahil ediliyordu.
Bu siyah pantolonlar ve bu kırmızı gömlekler ne kadar?
Onlar fiyat üzerinde anlaştılar.
Maduro; resmi döviz kurunu '1 Amerikan doları 10 bolivar'a eşit' olarak sabitledi
Bulsan da telefona verdiğin fiyattan daha fazla bir fiyat vermek zorunda kalabilirsin
Afrika kıtasıysa bugün yılda 300 trilyon kaloriden fazla ithal ediyor.