Translation of "بالمئة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "بالمئة" in a sentence and their turkish translations:

بنسبة ستةٍ وعشرين بالمئة للميثان ثلاثة وعشرين بالمئة

metan için yüzde yirmi altı ve nitrolar

عشرة بالمئة فقط.

Sadece yüzde on.

بـ 68 بالمئة منذ عام 2012.

yükselmeye devam etti.

6.6 بالمئة من الرؤساء التنفيذيين نساء.

Fortune 500 CEO'larının yüzde 6,6'sı kadın.

‫يمكنني أن ألفه هنا.‬ ‫قطن 100 بالمئة.‬

Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.

لكن ماذا إذا كانت العشرة بالمئة صحيحة؟

Ama ya yüzde 10'u doğruysa?

‫90 بالمئة من صيد الأسود يحدث ليلًا.‬

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

ازداد بنسبة 16000 بالمئة منذ عام 1992

1992 yılından beri %1600'den fazla arttı.

رغم أن 80 بالمئة منهم ليسوا أيتامًا.

%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.

وأن ما يعادل عشرة بالمئة فقط يتلقى العلاج؟

ve kişilerin sadece yüzde onu tedavi alıyor.

الذين، في النهاية، يعملون لدى هؤلاء الثلاثة بالمئة.

%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.

أما اليوم، فأقل من 10 بالمئة يعانون منه.

Bugün ise %10'dan daha azı bu durumda.

‫تأكل حيوانات الراكون‬ ‫محتويات 90 بالمئة من الأعشاش.‬

Rakunlar yiye yiye yumurtaların yüzde 90'ını bitirir.

بالمئة المتبقية مصدرها بشري بالانشطة الزراعية خاصةً تربية

hayvancılık, atık işleme, kömür ve petrol endüstrileri, böylece WWF çalışmaları

4.8 بالمئة من الرؤساء التنفيذيين في وادي السيليكون نساء.

Silikon Vadisi CEO'larının ise yüzde 4,8'i.

في وجهة نظرك، تسعون بالمئة مما يقولون هو خاطئ

Sizin nazarınızda dediklerinin yüzde doksanı yanlış olabilir.

كما أهدر وقت 80 بالمئة في التفكير بما حصل،

%80'i ne olduğu hakkında endişelenip vakit kaybetti

‫كنت بجانبها‬ ‫لمدة تصل إلى 80 بالمئة من حياتها.‬

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

بالمئة تقريباً عن طريق العمليات الطبيعية. فيما نسبة الستين

tarımsal faaliyetlerdeki insan kaynaklarından gelirken, özellikle

انخفضت اعدادها بنسبة اربعين بالمئة في الثلاثين سنةً الماضية

Son 30 yılda sayıları yüzde kırk azalan

‫أسفل المظلات،‬ ‫لا يصل من ضوء القمر سوى 2 بالمئة.‬

Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.

‫وزنها أكبر منه بـ20 بالمئة،‬ ‫لذا يستهلك تثبيتها كل قواه.‬

Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.

وبإمكانك ان تربح 2000 بالمئة من بيع المزورات على الانترنت

Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak

وسبعين بالمئة. ويعتبر اشد قتلاً من فيروس كورونا. خرجت الصين

, virüsün topraklarındaki varlığını hızla reddetti. Ancak dünya , Corona'nın sonuçlarından henüz sona

الثلاثين بالمئة فقط من الاقتصاد عموما وكل هذا يدعمه احتياطات

basit bir ortak haline getiriyor, ancak bugün genel olarak ekonominin

مئتين وخمسين الف حالة بنسبة ثمانية عشر بالمئة من اجمالي

toplam sayısının bu dönemde dramatik bir şekilde arttığı

اثنان وخمسون بالمئة من النساء البريطانيات يفضلن الشوكولاته على الجنس.

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

حوالي ثلاثة بالمئة من الناس يميلون للقيام بالأمور على نحو مختلف.

insanların yaklaşık %3'ü farklı şeyler yapmaya meyillidir.

‫لذا تملأ جيوب خديها‬ ‫بما يُقدّر بـ10 بالمئة من وزن جسدها.‬

Yanak keseleri, vücut ağırlığının yüzde onuna kadar taşır.

الاقتصادية الذين يأتي على رأسهم ابو علي خضرة على سبعين بالمئة

. Esma'nın Suriye'deki imparatorluğu . Gözlemcilere göre Asma's

أكثر من 90 بالمئة من زيارات صفحة وِب من محركات البحث.

Bir web sayfası ziyaretçilerinin %90'ından daha fazlası arama motorlarındandır.

في الصين، لا يزال الإنترنت يصل لـ 56 بالمئة فقط من السكان.

Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.

‫لست واثقاُ بنسبة 100 بالمئة من متانة الحبل.‬ ‫وكم مضى على وجوده هنا.‬

Ne kadar dayanıklı olduğundan yüzde 100 emin değilim. Ne süredir orada olduğundan da.

‫نعم، هذه المياه تبدو عميقة بما يكفي،‬ ‫ولكن لا يمكنك أن تثق 100 بالمئة.‬

Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.

‫يحسب العلماء أن الثدييات‬ ‫تصير أنشط بنسبة 30 بالمئة ليلًا‬ ‫حين تعيش وسط الناس.‬

Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.

عدة مراة هذا العام ، سوق الاوراق المالية انخفض لاكثر من واحد بالمئة في اليوم الواحد.

Borsa bu yıl birkaç kez, tek bir gün içinde % 1'den fazla düştü.