Translation of "المتجمد" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "المتجمد" in a sentence and their turkish translations:

‫تكشف كاميرا إضاءة منخفضة‬ ‫هذا العالم المتجمد.‬

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

‫تغطيها الظلمة.‬ ‫لكن أصوات خطواتها تتردد‬ ‫على طول البحر المتجمد.‬

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

‫لكل الحيوانات التي تحملت الليل المتجمد،‬ ‫هذا التغيير مرحّب به.‬

Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.

عبر نهر دنيبر المتجمد ليلاً ، وسحب الرجال شخصيًا من عندما

düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir

وفي أوائل عام 1462 ، بينما كان في طريقه لعبور نهر الدانوب المتجمد توقفت فرسان والاشيا

1462 başlarında, Eflak ordusu, donmuş Tuna önüne