Examples of using "كاميرا" in a sentence and their turkish translations:
Amcam bana bir kamera verdi.
Macarcada kamera için kullanılan kelimenin
Düşük ışıkta çekim yapan kameralarsa...
Tom çok ucuz bir kamera satın aldı.
bunu yapabilecek bir kamera üzerinde çalışıyordum.
- Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.
- Yanına kamera getirmeyi unutma.
Sağlık çalışanları bir kamera yerleştirildiğini biliyorlar.
ayna ya da video kamerayı deneyin.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.
Birinin aklına cep telefonlarına kamera koymak gelmiş.
Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.
Ama termal görüntüleme yapan bir kamera sıcak vücutları görebilir.
Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.
Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.