Translation of "الظلمة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الظلمة" in a sentence and their turkish translations:

‫هذا المنجم حالك الظلمة.‬

Madenin içi kapkaranlık.

‫لكن على اليابسة، الأجواء حالكة الظلمة...‬

Ama yeryüzü o kadar karanlıktır ki...

كنت خائفاً من أن أضيع في الظلمة.

Karanlıkta kaybolmaktan korkuyordum.

‫تغطيها الظلمة.‬ ‫لكن أصوات خطواتها تتردد‬ ‫على طول البحر المتجمد.‬

Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.

‫هذه ساعات الليل الأخيرة،‬ ‫لكن أدغال "آسيا" لا تزال غارقة في الظلمة.‬

Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.

هو، يذهب للغابة في منتصف الليل والآن يتصرف وكأنه يخاف من الظلمة.

O, gecenin ortasında ormana gider ve şimdi karanlıktan korkuyormuş gibi davranıyor.