Examples of using "الظلمة" in a sentence and their turkish translations:
Madenin içi kapkaranlık.
Ama yeryüzü o kadar karanlıktır ki...
Karanlıkta kaybolmaktan korkuyordum.
Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.
Gecenin artık son saatleri. Ama Asya'nın yağmur ormanları hâlâ karanlığa gömülü.
O, gecenin ortasında ormana gider ve şimdi karanlıktan korkuyormuş gibi davranıyor.