Examples of using "الكتيبة" in a sentence and their turkish translations:
Fransız personelinin önde gelen üyeleri öfkeliydi!
Bu, birliklerin daha esnek ve hızlı ilerlemesini sağlardı.
Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.
Soult'un kendi davranışları övülse de, taburun yarısı zayiat verdi.