Examples of using "الفاكهة" in a sentence and their turkish translations:
Bu meyveyi al.
meyvenin genellikle suyunu emer
Onlar burada meyve yetiştiriyorlar.
Meyve, onun bu dönüşümünün kanıtıdır.
Daha fazla meyve yemelisiniz.
doğada bulduğu meyvelerden sağlar
ikinci tür ise büyük gövdeli ve meyve ile beslenen yarasalar
Bu ayı, bol miktarda fıstık ve meyve tüketiyor olmalı
bu sayede ormanlarda bir sürü çeşit meyve ile karşılaşabiliriz
Babam çok meyve yemez.
Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.