Examples of using "الغيوم" in a sentence and their turkish translations:
Bulutlar güneşi sakladı.
Şu siyah bulutlara bak.
Şu bulutlara bakın.
Bulutlara çıkabilirim, artık gri değiller
yıldızlar arası toz bulutlarında karmaşık organik moleküller,