Examples of using "الصلاة" in a sentence and their turkish translations:
ve insanlardaki Ayasofya'da namaz kılma isteği
inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar
dua veya sureler okumak din dışı olarak görülür
onlara nispet yaparcasına namaz kılma isteği
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
yoksa gerçekten bu Ayasofya da namaz kılma isteği mi?
milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık
suret olan yerde namaz kılınamayacağı fetvası ayrı bir tartışma konusu zaten