Examples of using "الكراهية" in a sentence and their turkish translations:
Nefret epostalarını siliyoruz.
Nefret hakkında bir kitap yazdım.
Nefreti çok geniş bir çapta tanımlıyorum
hepimiz nefrete karşıyız
ve hepimiz nefretin bir sorun olduğu kanısındayız.
Nefreti anlayıp çözmede
çünkü entegrasyon sistematik olarak nefretle savaşıyor.
toplumlarımızda nefrete meydan okumak istiyorsak
yapmamız gereken diğer şey kurum ve düzenlemelerimizde
inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar
ve tüm o nefret epostalarını sakladığım dosyayı açtım.
bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile
çünkü onlar nefretten arınmayı başarabilmişlerse geri kalanımız da
Çok güzel sayıda dislike aldık
ancak kendimi nefret dolu görüşlerden uzaklaştırırken