Examples of using "السوائل" in a sentence and their turkish translations:
sürekli değişiyor. Çünkü akışkan
ve bu bitkinin sıvısını almak
Çok sıcak ve ben susadım.
dışarıya küçük su damlacıkları bırakırız.
Çok sıcak ve ben susadım.
Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.
Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?
sonra istediğim kadar sıvı çıkartabilirim.
Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.
Yani, suyu süzmek için kullandım, sıvı elde etmek için çamur süzdüm,
Pekâlâ, demek bu geyik boynuzlarından sıvı çıkarmaya çalışmamı istiyorsunuz?
Bunlardan çok fazla sıvı elde edilebilir. Bunlar konusunda beni huzursuz eden tek şey,
Ama bunlar geyik boynuzuysa sıvı ihtiyacınızı karşılayacaktır ve bu bitkinin sıvısını almak