Translation of "الاكتئاب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الاكتئاب" in a sentence and their turkish translations:

ومعدلات الاكتئاب فيها مرتفعة،

yüksek depresyon oranları var

كان لدى سامي تاريخ مع الاكتئاب.

Sami'nin bir depresyon öyküsü vardı.

مرض السكري تحت سيطرةٍ أفضل، مرض الاكتئاب يزول،

diyabetleri düzenlenebilir hâle geliyor, depresyonları yok oluyor,

كنت أريد التوصل مع أشخاص آخرين يكافحون الاكتئاب.

Depresyonla mücadele eden diğer insanlara ulaşmak istiyordum.

أو هو الان ما زال يكافح مع الاكتئاب.

şu anda depresyonla mücadele eden kişiler var.

تشعر ب الحزن, الإحباط و وأحيانا باليأس و الاكتئاب.

üzüntü, hayal kırıklığı ve hatta depresyon hissedersin.

أهذه هي الطّريقة التي اكتشفتها من أجل محاربة الاكتئاب؟

Depresyonla savaşmak için bulduğun yol bu mudur?

ومن جانب آخر،عنما تشعر بالذنب أو العدوانية أو الاكتئاب

Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.