Examples of using "الاكتئاب" in a sentence and their turkish translations:
yüksek depresyon oranları var
Sami'nin bir depresyon öyküsü vardı.
diyabetleri düzenlenebilir hâle geliyor, depresyonları yok oluyor,
Depresyonla mücadele eden diğer insanlara ulaşmak istiyordum.
şu anda depresyonla mücadele eden kişiler var.
üzüntü, hayal kırıklığı ve hatta depresyon hissedersin.
Depresyonla savaşmak için bulduğun yol bu mudur?
Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.