Examples of using "حسنا" in a sentence and their turkish translations:
Tamam.
peki tamam
Ama şu var:
Sarsarsanız bozarsınız, değil mi?
Eh, eğlencelidir.
Tam olarak değil.
tamam kapatalım
Size bir hikaye anlatacağım.
Oldukça iyi yaptığımı sanıyordum.
Peki, öyle değil.
Tamam mı? Hazır mısınız?
Umarım sizi şuna ikna etmişimdir;
ve ''Tıp hazırlığı bırakalım,
Şimdi tamam bir saniye ama
tamam, haydi. anlıyorum
Ortada ne var peki biliyor musunuz?
iyi de neden farklı?
Bu da yanlış.
Pekala, bunu birlikte yapacağız.
peki, birileri neden bizim ergenekonumuzu
tamam canım buda olabilir
peki, bir mesafe var ve yukarıya tırmanmaları gerekiyor
O, sınavda iyi yaptı.
Peki. Ne yapabileceğimize bakalım.
1983'te bir şey oldu.
Sonra ne oldu? 90'lar geldi.
Yani, bu hastalığı biliyoruz.
Sanırım onları haksız çıkardık.
Tüm saçmalıklar ve gülüşmeleri çıkarırsak
(Video) 1. Doktor: Tamam, tekrar göster.
Belki de sahtecilik pek kurbanı olmayan bir suçtur?
iyi de başına fes takıp yalan söyleyenler
iyi de kardeşim dünya o zaman mıknatıs mı?
Bu yüzden, kuralları değiştirip ekipmanları geliştirmemiz lazım
Tüm bu yatırımcılarla konuşma sürecinde,
Bu troller ise boyutlar arasında geçişler yapıyorlardı
tamam, konakçı ney? konakçı şu;
herkes kaldırsın bu Zoom u tamam mı? Kesinlikle çok zararlı
E abi sonuçta Amerika'ya evlatlık verilmiş
olur mu hiç öyle şey
Boksörün beyninin hangisi olduğunu tekrar söylemeye gerek yok.
Yıllar sonra start-up'ımı bırakma kararı verdim.
Hindistan'ın Mumbai şehrinde 500 Hindu'ya sormuştum
Peki paralel evrene küçükte olsa bir bakalım
birine otomatikman hediye alacağım demek değil, tamam mı?