Translation of "حسنا" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "حسنا" in a sentence and their turkish translations:

حسنا.

Tamam.

حسنا

peki tamam

حسنا، الأمر أنه:

Ama şu var:

سترجه ستكسره حسنا؟

Sarsarsanız bozarsınız, değil mi?

حسنا، هو ممتع.

Eh, eğlencelidir.

حسنا. ليس بالضبط.

Tam olarak değil.

حسنا دعونا نغلق

tamam kapatalım

حسنا. سأخبركم بقصة.

Size bir hikaye anlatacağım.

ظننتني أبليت حسنا.

Oldukça iyi yaptığımı sanıyordum.

حسنا، هذا ليس صحيح.

Peki, öyle değil.

حسنا. هَلْ أنتم مستعدون؟

Tamam mı? Hazır mısınız?

حسنا، أمل أني أقنعتكم

Umarım sizi şuna ikna etmişimdir;

"حسنا فلنلغي موضوع التخصص،

ve ''Tıp hazırlığı bırakalım,

حسنا الآن ثانية ولكن

Şimdi tamam bir saniye ama

حسنا هيا اني اتفهم

tamam, haydi. anlıyorum

حسنا ، هل تعلم ماذا؟

Ortada ne var peki biliyor musunuz?

حسنا ، لماذا هو مختلف؟

iyi de neden farklı?

حسنا, هذا ايضا غير صحيح.

Bu da yanlış.

حسنا الآن سنقوم بهذا معا.

Pekala, bunu birlikte yapacağız.

حسنا ، لماذا شخص ما مراهقنا

peki, birileri neden bizim ergenekonumuzu

حسنا عزيزي قد يكون أيضا

tamam canım buda olabilir

حسنا ، هناك مسافة وعليهم الصعود

peki, bir mesafe var ve yukarıya tırmanmaları gerekiyor

أبلى في الامتحان بلاءً حسنا.

O, sınavda iyi yaptı.

حسنا. لنرى ما بإمكاننا فعله.

Peki. Ne yapabileceğimize bakalım.

حسنا، حدث تغير في عام 1983.

1983'te bir şey oldu.

ثم ماذا حدث؟ حسنا التسعينات حلّت.

Sonra ne oldu? 90'lar geldi.

حسنا نحن نعلم أن هذا المرض

Yani, bu hastalığı biliyoruz.

حسنا، أعتقد أننا أثبتنا أنهم مخطؤون.

Sanırım onları haksız çıkardık.

حسنا، بصرف النظر عن الهراء والضحك،

Tüm saçmalıklar ve gülüşmeleri çıkarırsak

فيديو/ الطبيب الأول: حسنا، أرني مجددًا.

(Video) 1. Doktor: Tamam, tekrar göster.

حسنا، ربما التزييف جريمة بلا ضحايا؟

Belki de sahtecilik pek kurbanı olmayan bir suçtur?

حسنا ، أولئك الذين يرتدون فاس ويكذبون

iyi de başına fes takıp yalan söyleyenler

حسنا أخي هو العالم ثم المغناطيس؟

iyi de kardeşim dünya o zaman mıknatıs mı?

حسنا يجب علينا تغيير القوانين تحسين المعدات

Bu yüzden, kuralları değiştirip ekipmanları geliştirmemiz lazım

حسنا، في عملية التحدث لكل هؤلاء المستثمرين

Tüm bu yatırımcılarla konuşma sürecinde,

حسنا هؤلاء المتصيدون كانوا يتخطون مدخل البعد

Bu troller ise boyutlar arasında geçişler yapıyorlardı

حسنا ما هو المضيف؟ المضيف هو هذا ؛

tamam, konakçı ney? konakçı şu;

الجميع يرفع هذا التكبير حسنا؟ ضار للغاية

herkes kaldırsın bu Zoom u tamam mı? Kesinlikle çok zararlı

حسنا ، بعد كل شيء ، تم اعتماد أمريكا

E abi sonuçta Amerika'ya evlatlık verilmiş

حسنا لا يوجد شيء من هذا القبيل

olur mu hiç öyle şey

حسنا لن أقوم بالتوضيح أيهم عقل الملاكم مجددا

Boksörün beyninin hangisi olduğunu tekrar söylemeye gerek yok.

حسنا، بعد سنوات اتخذت القرار الصعب أن أترك شركتي الناشئة

Yıllar sonra start-up'ımı bırakma kararı verdim.

حسنا، لقد ألقيت حديثاً في بومباي، في الهند، ل500 من الهندوس،

Hindistan'ın Mumbai şehrinde 500 Hindu'ya sormuştum

حسنا ، دعونا نلقي نظرة على الكون الموازي ، حتى لو كان صغيرا

Peki paralel evrene küçükte olsa bir bakalım

لا يعني تلقائيا أنني سأبتاع الهدايا لأي شخص بعد الآن. حسنا ؟

birine otomatikman hediye alacağım demek değil, tamam mı?