Examples of using "أصيبت" in a sentence and their turkish translations:
Leyla panikledi.
O, düştü ve dizini incitti.
1954'te Ann Hodges'e bir göktaşı çarptı.
Kızım hastanede, çünkü bir trafik kazasında yaralandı.
Bu masadaki aile de hastalandı.
Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.