Translation of "العائلة" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "العائلة" in a sentence and their turkish translations:

هو طفل العائلة.

O, ailenin bebeğidir.

عطلة قادمة مع العائلة .

veya ailenizle çıkacağınız bir tatil olabilir.

ليكبر ويصبح عماد العائلة

büyüyecek ve evin direği olacaktı.

خرجت العائلة كلّها لتتمشّى.

Bütün aile bir yürüyüş için dışarıda.

اعتقدت أن الأصدقاء، الجيران، العائلة ومجتمعي

Arkadaşlar, komşular, aile ve topluluğumun

خاصّة إذا اشتمل الاغتصاب أفراد العائلة والأصحاب.

özellikle de eğer aile üyelerini ve arkadaşları içeriyorsa.

كان في حديقة تلك العائلة صليب محترق.

ve o ailenin çimenliklerinde yanmış bir haç vardı.

أخبرونا أننا الآن المسؤولون الأساسيون لتنافر العائلة.

aile yabancılaşmasına en iyi aday olduğumuzu söylediler.

ما الذي تحتاجه هذه العائلة هذا العام؟

Yemeği verecek olan ailenin bu sene neye ihtiyacı var?

العائلة التي قلناها سابقًا مهمة جدًا للترك

Daha önce de söyledik aile Türk için çok önemli

في اليوم التالي، تناولت العائلة الغداء في مطعم

Sonraki gün bir restoranda yemek yediler.

أصيبت العائلة الموجودة على هذه الطاولة أيضا بالمرض.

Bu masadaki aile de hastalandı.

كان هذا التشخيص فاجعًا ذو أثر على العائلة بأكملها.

Bu tanı bütün ailemiz için bir trajediydi

إذا كانوا يتحدثون عن خسارة عضو من أفراد العائلة.

Aileden birini kaybetmekten konuşuyorlarsa

اكثر دون الاعلان عن علاقتهما امام العائلة الحاكمة كونها

. Ve diğer doktor olan Asmaa'nın babası, Alevi ailesinin aksine Sünni bir kız

فتاةٌ سنيةٌ على عكس العائلة العلوية سنواتٌ من التعارف في

olduğu için iktidardaki aile önünde ilişkilerini ilan etmeden

وفي غضون أيام، بدأت تظهر الأعراض علي أفراد العائلة الآخرين.

Birkaç gün içinde ailenin diğer üyeleri de belirtileri göstermeye başladılar.

أجهضت الثورة الفرنسية خطط الانضمام إلى شركة العائلة ، عندما انضم سوشيت ،

Aile işine katılma planları, ateşli bir cumhuriyetçi olan Suchet'in Lyon Ulusal Muhafızlarının süvarisine katılmasıyla

الآن ابنة نابليون ، مما جعله أقرب إلى العائلة الإمبراطورية الفرنسية المستقبلية.

Napolyon'un üvey kızı olan Aglaé-Louise Auguié ile evlendi ve onu Fransa'nın gelecekteki imparatorluk ailesine yaklaştırdı.

لتنقلها من خانة الشعب الى خانة العائلة الحاكمة ففي العاشر من

On

به العائلة الحاكمة لكنه تم ووصلت بنت الاخرس للقصر مع وجود

kararla kabul edilmedi . ailesi, ama geldi Akhras sarayında

أحد افراد العائلة كان مصابًا بكوفيد-١٩، لكنه لم يكن يشعر بالإعياء.

İçlerinden birinde Covid-19 vardı ama henüz hasta hissetmiyordu.

لذلك قلت ما دامت العائلة كلها هكذا يعملون بالبنوك، فلأكن أنا أيضًا موظفًا بنكيًا.

Ben de dedim ki madem öyle bütün sülale bankacı, ben de bankacı olayım.

- من الأفضل لك أن تزور طبيبك في الحال.
- يستحسن أن تذهب لرؤية طبيب العائلة حالاً.

Derhal aile doktorunla görüşmeye gitmelisin.

أعتقد أنه يعتمد على ذاكرة العائلة ، والأشخاص الذين لا يعرفون القراءة والكتابة غالبًا ما يكون لديهم

Bence bu aile hafızasına dayanıyor ve okuyamayan ve yazamayan insanların çoğu zaman

و بعد بضعة أيام أخرى، بدأت الأعراض تظهر على العائلة الي كانت تجلس في الطاولة المجاورة.

Ve bundan birkaç gün sonra yan masalarında oturan aile de belirtileri göstermeye başladı.