Translation of "أرغب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "أرغب" in a sentence and their turkish translations:

ولكن لا أرغب لأن أُخلد.

ama ölümsüz olmak istemiyorum.

لا أرغب أن أقول، "الجمهور"،

''İzleyiciler'' demek istemiyorum,

أرغب بأن يُحضر عشائي لغرفتي

Akşam yemeğimin odama getirilmesini istiyorum.

أرغب في قول شيء أخير:

Son olarak şunu söylemek istiyorum,

لم أرغب بأن أبدوا غبيا.

Aptal görünmek istemedim.

- لم أريد ايقاضك.
- لم أرغب بإيقاظك

- Seni uyandırmak istemedim.
- Sizi uyandırmak istemedim.

ولم أرغب بالتأكيد أن أُقتَل لأجل شيء

Benim hiç hayalim olmayan ve babamın seçimi olan

ماذا أرغب أن يحدث عوضا عن مايحدث الأن؟"

"Bunun yerine ne olmasını isterdim?"

فقد كنت أرغب بشدة أن أكون عريفة الصف

Sınıf başkanı olmayı çok istiyordum.

أرغب منكم أن تبدأوا في التفكير بجدية أكثر.

Kendinizi ciddiye almaya başlamanızı istiyorum.

لم أرغب أبداً أن تتورط فى هذهِ الفوضىَ.

Bu karışıklığa karışmamı asla istememiştim.

كنت أرغب في البقاء في السرير طوال اليوم.

- Tüm gün yatakta durmak istedim.
- Bütün gün yataktan çıkasım gelmedi.

ولكنّني لم أعُد أرغب في التغلُّب عليها بعد الآن.

Artık üstesinden gelmek de istemiyorum.

لم أرغب ابدا في الواقع أن أذهب إلى هناك.

Ben aslında asla oraya gitmek istemedim.

لم أرغب ببذل مزيد من الوقت لإقناع توم بدراسة الفرنسية.

Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.

إنك أنتِ التي كنت أظن أني أرغب في معرفتها طيلة هذا الوقت.

Sanırım hep tanımak istediğim sendin.

و بصفة عامة ٬ لا للقيام بأمور لا أرغب القيام بها بعد الآن

Genel olarak, artık istemediğim bir şeyi yapmayacağım.

- أنا، و بكل بساطة، لا أرغب في الخروج الليلة.
- كل ما في الأمر أني لا أريد الخروج الليلة.
- ليس لدي رغبة في الخروج الليلة فحسب.

Bu gece canım dışarı çıkmak istemiyor.