Translation of "أذهب إلى" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "أذهب إلى" in a sentence and their turkish translations:

أذهب إلى الفراش.

Yatağa gidiyorum.

أذهب إلى المدرسة.

- Okula gidiyorum.
- Ben okula gidiyorum.

وعندما أذهب إلى الشاطئ،

Deniz kenarına gittiğimde

أذهب إلى المدرسة بالباص.

Okula otobüs ile giderim.

- لم أذهب إلى المدرسة الشهر الفائت.
- لم أذهب إلى المدرسة الشهر الماضي.

Geçen ay okula gitmedim.

‫تريد أن أذهب إلى الواحة؟‬

Vahaya gitmek istiyorsunuz demek?

يجب أن أذهب إلى البيت

Eve gitmek zorundayım.

أريد أن أذهب إلى المدينة.

- Şehre inmek istiyorum.
- Şehre gitmek istiyorum.

أود أن أذهب إلى الحفل.

Törene gitmek istiyorum.

عليّ أن أذهب إلى المسجد.

Camiye gitmek zorundayım.

أريد أن أذهب إلى اليابان.

Japonya'ya gitmek istiyorum.

لن أذهب إلى المدرسة اليوم.

Bugün okula gitmeyeceğim.

أذهب إلى المدرسة كل صباح.

- Her gün okula giderim.
- Her gün okula gidiyorum.
- Her sabah okula giderim.

أريد أن أذهب إلى المدرسة.

Okula gitmek istiyorum.

أذهب إلى مطعم كلّ يومين.

- İki günde bir restorana giderim.
- Ben günaşırı bir restorana giderim.

‫إذن تريدني أن أذهب إلى المنجم؟‬

Tamam, madene girmek istiyorsunuz demek?

يجب أن أذهب إلى البيت الآن.

- Şimdi eve gitmeliyim.
- Şimdi eve gitmek zorundayım.

يجب أن أذهب إلى البنك اليوم.

Bugün bankaya gitmek zorundayım.

لا أريد أن أذهب إلى المدرسة.

- Ben okula gitmek istemiyorum.
- Okula gitmek istemiyorum.

أذهب إلى المدرسة في الساعة الثامنة.

- Saat sekizde okula giderim.
- Okula saat sekizde giderim.

- هل تريدني حقاً أن أذهب إلى هناك الأن؟
- هل تريديني حقاً أن أذهب إلى هناك الأن؟

Gerçekten oraya hemen gitmemi istiyor musun?

ثم أذهب إلى الكاميرا وأخبرك بهذا الموقف

Daha sonra kamera karşısına geçip sizlere anlatıyorum bu durumu

‫غالبًا ما أذهب إلى مكان وكرها الرئيسي.‬

Sık sık yuvasının olduğu yere gidiyorum.

أذهب إلى هيروشيما ثلاثة مرات في الشهر.

Ayda üç kez Hiroshima'ya giderim.

‫ثمة شيئان يجب أن أتذكرهما ‬ ‫عندما أذهب إلى البرية.‬

Vahşi doğadayken unutmamanız gereken iki şey vardır.

- أريد الذهاب إلى كيوتو.
- أريد أن أذهب إلى كيوتو.

Kyoto'ya gitmek istiyorum.

- أريد الذهاب إلى طوكيو.
- أريد أن أذهب إلى طوكيو.

Ben Tokyo'ya gitmek istiyorum.

أريد أن أذهب إلى أمريكا في يوم من الأيام.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.

هل بإمكانك أن تدلني عن كيف أذهب إلى المطار؟

Havaalanına nasıl gideceğimi bana söyleyebilir misiniz?

- ارید الذهاب الی المنزل.
- أريد أن أذهب إلى البيت

Eve gitmek istiyorum.

لم أرغب ابدا في الواقع أن أذهب إلى هناك.

Ben aslında asla oraya gitmek istemedim.

وقالت على الفور أذهب إلى شرناق بالطبع وأصبح المدعي العام.

Şırnak'a git dedi tabii ki savcı olacaksın, dedi.

‫إذن تريدني أن أذهب ‬ ‫إلى النفق المغطى بخيوط العنكبوت؟‬ ‫حسناً.‬

Buna bayıldım, örümcek ağlı tünelden mi gidelim? Tamam.

- لا أريد أن أذهب إلى المدرسة.
- لا أريدُ الذّهابَ الى المدرسة.

Okula gitmek istemiyorum.

أنا سوف أذهب إلى بوستن الإسبوع القادم, ولكن أنا حقاً لا أتتطلع لهذا.

Gelecek hafta Boston'a gideceğim fakat bunu dört gözle beklemiyorum.

- أريد الذهاب إلى أمريكا يوماً من الأيام.
- أريد أن أذهب إلى أمريكا في يوم من الأيام.

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum.