Translation of "Istiyorlar" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Istiyorlar" in a sentence and their spanish translations:

Seni istiyorlar.

- Ellos te desean.
- Ellas te desean.
- Ellos te desean a ti.
- Ellas te desean a ti.

Sizi istiyorlar.

- Ellos os desean.
- Ellas os desean.
- Ellos los desean a ustedes.
- Ellas los desean a ustedes.
- Ellos las desean a ustedes.
- Ellas las desean a ustedes.
- Ellos lo desean a usted.
- Ellos la desean a usted.
- Ellas lo desean a usted.
- Ellas la desean a usted.

Bunu istiyorlar.

- Quieren esto.
- Ellos quieren esto.

- Onlar seninle olmak istiyorlar.
- Seninle olmak istiyorlar.

Ellos quieren estar contigo.

- Onlar zengin olmak istiyorlar.
- Zengin olmak istiyorlar.

Quieren hacerse ricos.

Dünyayı değiştirmek istiyorlar.

Quieren cambiar el mundo.

Mücadele imkânı istiyorlar.

para construir un mundo mejor.

Onlar gazyağı istiyorlar.

- Ellos quieren parafina.
- Ellas quieren parafina.

Onu geri istiyorlar.

- Ellos lo quieren de vuelta.
- Lo quieren de vuelta.

Onlar Tom'u istiyorlar.

Quieren a Tom.

Onlar beni istiyorlar.

- Me quieren.
- Me quieren a mí.
- Ellos me quieren a mí.

Onlar onu istiyorlar.

Eso les gustaría.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

para poder crear negocios propios.

Çalışma şartlarını iyileştirmek istiyorlar.

Quieren mejorar sus condiciones laborales.

Onlar eve gitmek istiyorlar.

Ellos quieren irse a casa.

Çocuklar gerçekten balonları istiyorlar.

Los niños se mueren por unos globos.

Onlar yasayı değiştirmek istiyorlar.

- Ellos quieren modificar la ley.
- Quieren cambiar la ley.

Onlar Tom'u geri istiyorlar.

Ellos quieren a Tom de vuelta.

Anne babam, torun istiyorlar.

Mis padres quieren nietos.

Onlar çocuklarımın sahip olduklarını istiyorlar:

Estos niños ahora quieren lo que esos otros niños tienen:

çünkü mevcut durumun kalmasını istiyorlar.

porque quieren que las cosas permanezcan como están.

Iş yerinde aynı şeyleri istiyorlar,

quieren las mismas cosas en el trabajo,

Sanıyorum onlar bunu yapmanı istiyorlar.

Creo que quieren que lo hagas.

Onlar sadece suçlayacak birini istiyorlar.

Ellos solo quieren a alguien a quien culpar.

Onlar partiyi organize etmemi istiyorlar.

Quieren que les prepare una fiesta.

Bazı insanlar anayasayı değiştirmek istiyorlar.

Algunas personas quieren corregir la constitución.

Daha kısa çalışma saatleri istiyorlar.

Ellos reclaman una reducción de su horario laboral.

Bu uzaylılar insanlığı köleleştirmek istiyorlar.

Estos alienígenas quieren esclavizar a la humanidad.

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.

Quieren participar en los Juegos Olímpicos.

Onlar daha çok başarılı olmak istiyorlar.

Quieren hacerlo más grande.

Bunu istemiyorlarsa, o halde ne istiyorlar?

Si no quieren esto, ¿qué es lo que quieren?

Onlar planının ne olduğunu bilmek istiyorlar.

Ellos quieren saber cuál es tu plan.

Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.

Ellos quieren construir una cerca alrededor de su casa.

Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.

- Ellos se quieren separar después de 40 años de matrimonio.
- Se quieren divorciar después de cuarenta años de matrimonio.

Onlar seks, zenginlik ve ün istiyorlar.

Quieren sexo, riqueza y fama.

Ne kadar çok ilgi istediklerini bilmemizi istiyorlar.

los estudiantes quieren que sepamos cuánto anhelan tener una conexión.

Ve araç filosunun tamamını karbondan arındırmak istiyorlar.

y están buscando descarbonizar toda su flota de vehículos.

Modern tarımı öğrenme şansına sahip olmak istiyorlar.

Quieren una oportunidad para aprender acerca de agricultura moderna.

Ve çocuklar için eşsiz ortamlar hazırlamak istiyorlar.

y crear muchos ambientes únicos para niños.

- Onlar beni öldürmek istiyor.
- Beni öldürmek istiyorlar.

- Me quieren matar.
- Quieren matarme.

Ve insanların hareketi çünkü sahile gitmek istiyorlar.

o que queramos ir a la playa, el movimiento de personas es el mismo.

- Sadece eğlenmek istiyorlar.
- Onlar sadece eğlenmek istiyor.

Ellas solo quieren divertirse.

Anne ve babam, benim tıp okumamı istiyorlar.

Mis padres quieren que estudie medicina.

Yollarından çekilmeni istiyorlar ama sizi yok etmek istemiyorlar,

Solo quieren que te vayas, pero jamás quieren destruirte como persona

Gelecekte ihtiyaç duyacakları tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.

Quieren contar con todas las habilidades que necesitarán para el futuro.

Inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar

quieren rezar allí tercamente, con odio y odio

Belki de onların ikisi de kesinlikle boşanmak istiyorlar.

Tal vez ambos quieren definitivamente el divorcio.

Yazarlar, istatistiksel analizleri için Dr Jackson'a teşekkür etmek istiyorlar.

Los autores quisieran agradecer al Dr. Jackson por sus análisis estadísticos.

Neden erkekler hiç mutlu değiller? Çünkü onlar hep imkansızı istiyorlar.

¿Por qué los hombres nunca son felices? Porque siempre quieren lo imposible.

Tom ve Mary'nin birlikte konuşmak için çok zamanı yok. Onların çocukları, her zaman onların ilgisini istiyorlar.

Tom y Mary no tienen mucho tiempo para hablar juntos. Sus hijos siempre demandan su atención.