Translation of "Dünya'nın" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Dünya'nın" in a sentence and their spanish translations:

Dünya'nın Doğuşu.

Earthrise.

Dünya'nın tüm habitatlarında...

En todos los hábitats de la Tierra,

Ay, Dünya'nın uydusudur.

La luna es un satélite de la tierra.

Dünya'nın dört bir yanında

En todo el planeta,

Dünya'nın neresinde olursa olsun...

En cada lugar de la Tierra,

Dünya'nın neresi düz mal

¿Dónde está el mundo de bienes planos

Ay Dünya'nın etrafında döner.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Ay, Dünya'nın etrafında döner.

La Luna gira alrededor de la Tierra.

Dünya'nın en açık düzlüklerinde de...

Y en las llanuras más expuestas de la Tierra,

Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.

Los lugares más antinaturales de la Tierra.

Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi

La compañía de tecnología más grande del mundo.

Dünya'nın dörtte üçü sularla kaplıdır.

Tres cuartos de la superficie de la Tierra están cubiertos de agua.

Dünya'nın güneş'in etrafında döndüğünü öğrendik.

Aprendimos que la Tierra gira alrededor del Sol.

Şehirler, Dünya'nın en hızlı büyüyen habitatları.

Es el hábitat de más rápido crecimiento en la Tierra.

Fakat dünya'nın düz olduğunu iddaa ediyorlar

pero afirman que la tierra es plana

Bunun sebebi ise dünya'nın yuvarlak olması

la razón de esto es que la tierra es redonda

Dünya'nın etrafı buzul kütle ile çevrili

la tierra esta rodeada de masa glaciar

Dünya'nın en büyük şirketi Apple olmuştu

La compañía más grande del mundo era Apple

Dünya'nın en popüler arama motoru Google.

El motor de búsqueda más popular del mundo es Google.

Aristo dünya'nın evrenin merkezi olduğuna inanıyordu.

Aristóteles creía que la Tierra era el centro del universo.

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

Nuestra comprensión de algunas de las criaturas más emblemáticas de la Tierra

Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.

En las selvas de todo el mundo, el sol poniente desencadena cambios.

Dünya'nın en büyük pramit'ine bir göz atalım

Echemos un vistazo a la pramit más grande del mundo.

Uzayın zamanı ile Dünya'nın zamanı aynı değildir

El tiempo del espacio y el tiempo de la Tierra no son lo mismo

...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

en la Tierra de noche? Subtítulos: Nancy Correa Nesich

...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE

de las noches más mágicas de la Tierra.

Nasa'nın paylaştığı verilerde dünya'nın şeklinin geoit olduğu görülür

En los datos compartidos por la NASA, se ve que la forma de la tierra es geoit

Dünya'nın petrol yerine yeni enerji kaynakları geliştirmesi gerekmektedir.

El mundo necesita desarrollar nuevas fuentes de energía en lugar del petróleo.

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

La vista de la Tierra desde la Luna es una de las imágenes icónicas del siglo XX.

- Dünya'yı döndüren nedir?
- Dünya'nın dönmesine ne neden olur?

¿Qué hace girar a la Tierra?

Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.

Ayudan a que este sea el desierto con más biodiversidad de la Tierra.

Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.

Los glotones prosperan en las tierras congeladas que rodean la cima del mundo,

Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE

Bienvenidos a la noche más sorprendente de la Tierra.

Burası, Dünya'nın en kalabalık yerlerinden biri. Nüfusu, 20 milyon.

Es uno de los lugares más concurridos de la Tierra. Población: 20 millones.

Dünya'nın başka yerinde bu kadar yoğun pars nüfusu yok.

La mayor densidad de leopardos en la Tierra.

Peki Dünya'nın gün uzunluğunu başka bir şey belirleseydi ne olurdu?

Pero ¿y si hubo algo más que determinó la duración del día?

Dünya'nın en büyük çöl ve çayırlarının gizli yanlarını... ...keşfetmek için.

Para descubrir un lado oculto de los grandes desiertos del mundo y de los pastizales.

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

El mamífero terrestre más grande del mundo se desliza por el centro de la ciudad.

Hatta bu konuyu geliştirip Dünya'nın bütün sokaklarının fotoğraflarını bile çekti.

Incluso desarrolló este tema y tomó fotos de todas las calles de la Tierra.

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Las cámaras de vanguardia cambian la forma en que entendemos a algunas de las criaturas más emblemáticas de la Tierra

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

Conocido y registrado 0.02 segundos vidas por delante del tiempo de la Tierra

Dünya'nın bütün sokaklarını, her sokakta bulanan evlerin fotoğraflarını tek tek çekti.

Tomó fotografías de todas las calles del mundo y las casas en cada calle.

Daha küçük roketlere fırlatıp Dünya'nın çevresinde yörüngeye yerleştirerek bu sorunu çözmek istedi

Von Braun quería resolver este problema lanzando la nave espacial en pedazos a bordo de

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,

Esta es la extraordinaria ciudad de Venecia, hoy en día uno de los principales destinos turísticos del mundo,

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

En todo el mundo, los animales salvajes son cada vez más astutos para robar comida.

- Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.

La vista de la Tierra desde la Luna es una de las imágenes icónicas del siglo XX.

Iki adam rekor kıran ve meşakkatli bir şekilde 14 gün boyunca küçük bir uzay aracında Dünya'nın etrafında döndüler.

los dos hombres pasaron 14 días sin precedentes y agotadores en órbita alrededor de la Tierra en una pequeña nave espacial.