Translation of "Tıpkı" in Spanish

0.020 sec.

Examples of using "Tıpkı" in a sentence and their spanish translations:

- Tıpkı annesine benziyor.
- O tıpkı annesine benziyor.

Él se parece a su madre.

Tıpkı bizim gibi.

Justo como nosotros.

Tıpkı insan gibi

como humano

Tıpkı bizim gibi insanlar sokaklarda dolaşıyordu. Tıpkı bizim gibi.

Gente como nosotros caminaba por las calles. Justo como nosotros.

Tıpkı bir otoban gibi,

Al igual que una autopista,

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

Como muchos de Uds.,

Tıpkı bir girişimciye, entelektüele,

un ciudadano de a pie, un peón de campo,

Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp

Es regenerativo, como la naturaleza,

Ve tıpkı TRAPPIST gibi

y al igual que TRAPPIST,

Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması

Al igual que cuando eramos niños y rompíamos el lápiz

Tıpkı binanın kendisi gibi.

como lo hacen los constructores, por cierto.

Tıpkı 50 yaşlarındaki adamın

como el hombre de 50 años

Tıpkı şimdi olduğu gibi

justo como ahora

Tıpkı arılar gibi düşünün

pensar igual que las abejas

Tom tıpkı sizin gibi.

- Tom es tal y como tú.
- Tom es exactamente igual que tú.

Tıpkı filmlerde olduğu gibi.

Fue exatamente como en las películas.

Tıpkı siyah bir duman gibi.

como humo negro.

Tıpkı bir erkekken olduğu gibi.

como cuando era un hombre.

Tıpkı bu fener balığı gibi.

como este pez linterna.

Tıpkı yeni Elazığ'da olduğu gibi

como en el nuevo Elazig

Tıpkı bir rüya gibi düşünün

Piensa como un sueño

Tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.

como nuestra propia galaxia, la Vía Láctea.

Tıpkı baban gibi uzun boylusun.

Eres alto, justo como tu padre.

Kent tıpkı önceden olduğu gibiydi.

La ciudad era igual que antes.

Tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu

vaciándolas por dentro como en un pájaro moderno,

Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.

Como lo hice en ese breve par de semanas en la escuela secundaria.

Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.

Los babuinos y los orangutanes

Tıpkı bir arkadaş gibi cevaplamak için

para responder las preguntas de sus niños,

Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi

Así como mantenemos a nuestro hijo alejado de la tetera

Tıpkı sizin gibi, muhtemelen bazı tersliklerle karşılaştınız,

Como Uds., que probablemente tuvieron obstáculos,

Tıpkı çok hızlı büyümüş bir şirket gibi

Y, al igual que una empresa que ha crecido muy rápidamente,

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

al igual que hacían los inversores.

Tıpkı covid-19 gibi bir düşünün şimdi

piensa como covid-19 ahora

Yuvalarında bir kraliçe vardır. Tıpkı arılar gibi

Hay una reina en su nido. Como las abejas

Tıpkı senin gibi, bu sıkıntılı günlerde uyumadım.

Yo, como usted, no he dormido en estos días difíciles.

Nasıl tıpkı eski biçimde yaşamaya devam ederdik ki?

¿cómo podríamos continuar como antes?

Tıpkı arkadaşları geleceğin Osmanlı Sultanı 2.Mehmed gibi..

Mehmed II, el futuro sultán otomano.

Ilginç olan kısım ise tıpkı mısır piramitler gibi

la parte interesante es, al igual que las pirámides egipcias

Tıpkı bir erkek gibi atın üzerinde savaş veriyor

Él pelea en un caballo como un hombre

- Tom tıpkı benim gibi.
- Tom tam bana benziyor.

Tom es igual que yo.

Tıpkı batan bir gemiyi terk eden fareler gibi.

Igual que ratas que escapan de un barco que se hunde.

Marika Findir ama tıpkı Almanlar gibi Almanca konuşur.

Marika es finesa pero habla alemán igual que los alemanes.

Tıpkı Amerikalıların Beyzbolu sevdiği gibi, İngilizler kriketi severler.

- Así como a los gringos les gusta el béisbol, a los británicos les gusta el críquet.
- Así como a los estadounidenses les gusta el béisbol, a los británicos les gusta el críquet.

Tıpkı Sarah'nın flörtünün en iyi insan olduğunu düşünmesi gibi,

como cuando Sarah piensa que su cita es la mejor del mundo,

Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,

Desgraciadamente, como un peligroso opiáceo,

Tıpkı babam gibi karakterimin adam gibi adam olmasını istiyordum.

Yo sabía que quería que mi personaje fuera un machote como mi papá.

Tıpkı bugün yine Amerika'nın Çin ile verdiği savaş gibi

Al igual que la guerra de Estados Unidos con China hoy

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

- De tal palo, tal astilla.
- De tal palo tal astilla.

Tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.

son como fuegos artificiales que duran apenas billonésimas de segundo.

Tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi.

como surgen en una línea en la parte superior de la matriz de dispersión.

O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.

Voy a usar un dispositivo mucho más pequeño, algo como esto.

Tıpkı Apple gibi bir evin de garajında kuruluyor aynı zamanda

Se instala en el garaje de una casa como Apple.

İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?

Similarmente, la reputación es otra poderosa fuerza económica, ¿correcto?

Tıpkı sihir öğrenip kabul görene dek birkaç yıl benim de olduğum gibi.

Tal y como lo estuve yo muchos años hasta que aprendí magia y fui aceptado.

Bunun sebebi tıpkı bir bilgisayarın işlemcisinin çok yoğun bir şekilde çalışması gibi

Esto se debe a que el procesador de una computadora está trabajando muy duro

Buna gülme gazı da denir, tıpkı metanın esas olarak yoğun gübreleme tarımı

forrajes contribuyen al calentamiento global. En cuanto al óxido nitroso,

Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.

Escudriño todo el mundo como un atleta en este conjunto, pero la verdad es que no hago ningún deporte en absoluto.