Translation of "Arkadaşların" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Arkadaşların" in a sentence and their spanish translations:

Arkadaşların bekliyor.

Tus amigos están esperando.

Arkadaşların orada.

Sus amigos están allá dentro.

Arkadaşların nasıl?

¿Cómo está su gente?

Arkadaşların tarafından özleneceksin.

Tus amigos te echarán de menos.

Louie, arkadaşların geliyor.

Louis, vienen tus amigos.

Arkadaşların seni özleyecek.

Tus amigos te echarán de menos.

Arkadaşların geç kaldılar.

Tus amigos se retrasan.

Arkadaşların sana nasıl seslenirler?

- ¿Cómo te dicen tus amigos?
- ¿Cómo les dicen sus amigos?

En yakın arkadaşların kimler?

¿Quiénes son tus amigos más cercanos?

Tatoeba'da arkadaşların var mı?

¿Tienen amigos en Tatoeba?

Senin iyi arkadaşların var.

Tú tienes buenos amigos.

Onlar senin iyi arkadaşların.

- Son buenos amigos tuyos.
- Son buenos amigos vuestros.

- Arkadaşların nerede?
- Arkadaşlarınız nerede?

¿Dónde están tus amigos?

Bazı arkadaşların yeri doldurulamaz.

Algunos amigos son insustituibles.

Sen ve arkadaşların davetlisiniz.

Están invitados vos y tus amigos.

Antigua'da arkadaşların var mı?

¿Tienes amigos en Antigua?

Onların senin arkadaşların olduklarını biliyordum.

- Sabía que eran amigos tuyos.
- Sabía que eran tus amigos.

Siz arkadaşların ne söylediğini anlamıyorum.

No entiendo de qué hablan.

Arkadaşların seni terk mi etti?

¿Te han abandonado tus amigos?

Size yardım edebilecek arkadaşların olması gerekiyor.

Necesitas tener amigos que puedan echarte una mano.

Arkadaşların senin sağlığını gerçekten merak ediyorlar.

Tus amigos están muy interesados por tu salud.

Siz arkadaşların yeni ayakkabılara ihtiyacı var.

Necesitáis zapatos nuevos.

Siz arkadaşların bir şeye ihtiyacı var mı?

¿Necesitan algo?

Arkadaşların seni şu an görselerdi ne düşünürlerdi?

¿Qué dirían ahora tus amigos si te vieran?

Siz arkadaşların hangi filmleri gördüğünü bana söyle.

Decidme qué películas habéis visto.

O, sınıf arkadaşların ayak uydurmak için mücadele etti.

Le costó seguirle el ritmo a sus compañeros de clase.

Çok kibar bir karın ve çok iyi arkadaşların var.

Tiene una esposa muy amable y muy buenos amigos.

Yakın arkadaşların bile arkaşlıklarını devam ettirebilmek için gayret göstermeleri gerekir.

Aun los buenos amigos deben hacer un esfuerzo para mantener su amistad.

İyi bir kitap arkadaşların en iyisidir, bugün ve daima aynı.

Un buen libro es el mejor amigo, ahora y siempre.

Eğer iş arkadaşların çalışmazlarsa,onların yerine ya sen çalışacaksın,ya da yarın sabah seni işten atacağım.

Si tus colegas no trabajan, trabaja tú por ellos o te despediré mañana por la mañana.