Translation of "İşlerini" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "İşlerini" in a sentence and their spanish translations:

İşlerini diğerleriyle paylaşmalısın.

Debes compartir tus trabajos con otros.

Ev işlerini paylaşıyoruz.

Nos repartimos las tareas del hogar.

İşçiler işlerini kaybetti.

Los trabajadores perdieron sus empleos.

Ev işlerini bitirdim.

Estoy listo con mis tareas.

Kendi işlerini kurmak istiyorlar.

para poder crear negocios propios.

İşlerini bitirip eve döndü.

Ella terminó el recado y volvió a casa.

Bırak da işlerini yapsınlar.

Dejemos que hagan su trabajo.

Milyonlarca insan işlerini kaybettiler.

Millones de hombres perdieron sus trabajos.

Binlerce insan işlerini kaybetti.

- Miles se quedaron sin trabajo.
- Miles perdieron su trabajo.

Polislerin çoğu işlerini kaybetti.

La mayoría de los policías perdió su trabajo.

İşlerini aceleyle yaparsan hatalar yaparsın.

- Cometes errores si haces las cosas con prisa.
- Cometes errores si haces las cosas de prisa.

O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.

Él terminó sus tareas enseguida.

Senin pis işlerini yapmak istemiyorum.

No quiero hacerte el trabajo sucio.

Belediye başkanı kent işlerini yönetir.

El alcalde administra los asuntos de la ciudad.

Sana ev işlerini yapmanı söyledim.

Te dije que hicieses tus tareas.

O, arkadaşlarının işlerini idare etti.

Administraba los intereses de su amigo.

Tom işlerini Mary'ye yaptırmaya çalıştı.

Tom intentó que Mary hiciese sus faenas.

Tom ev işlerini yapıyor mu?

¿Ha estado Tom haciendo sus labores?

Hatta kendi işlerini kurma imkanı bulabiliyorlar.

Y quizás de desarrollar su propio negocio.

Kara geceler işlerini biraz daha kolaylaştıracaktır.

Las noches oscuras deberían facilitar las cosas.

Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı.

Limpió la habitación, e hizo recados.

Mafyanın işlerini bize bu filmde anlatmıştı aslında

en realidad nos contó las obras de la mafia en esta película

Tom'un bazı ev işlerini yapmasına yardım ettim.

Ayudé a Tom a hacer algunas tareas.

Onun bazı ev işlerini yapmasına yardım ettim.

Le ayudé con algunas tareas.

Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.

Cada vez más parejas casadas comparten las tareas del hogar.

Tom ve Mary bütçe kesintileri yüzünden işlerini kaybettiler.

Tom y Mary perdieron sus puestos de trabajo debido a recortes de presupuesto.

Ve işçi sınıfı kızlar sevdikleri işlerini yapmaktan mahrum bırakıldı;

Y las mujeres de la clase trabajadora han sido excluidas de trabajos que disfrutan,

Sözde çürük elma memurları koruyup işlerini geri kazandırabilmelerine dayalı?

para proteger y a veces reincorporar a los llamados "manzanas podridas"?

Orta sınıfın işlerini açtırmak için onlara çeşitli sübvansiyonlar verdi.

Da subsidios a los trabajadores para abrir sus negocios y alienta a la clase media

Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.

Sé más cuidadoso. Apresurar las cosas va a arruinar tu trabajo.

Casuslar senin onların bilmesini istemediğin şeyleri bilmek için işlerini yaparlar.

El quehacer de los espías es saber cosas que tú no quieres que sepan.

Bütün ev işlerini yapmak zorunda kaldım, ama keşke sinemaya ya da alışveriş yapmaya gitseydim.

Yo tuve que hacer todas las tareas domésticas, pero desearía haber ido al cine o de compras.

- Tom bütün işlerini riske attı.
- Tom bütün yumurtalarını bir sepete koydu.
- Tom her şeyini riske attı.

- Tom puso todos sus huevos en una canasta.
- Tom se las jugó todas a una sola carta.