Translation of "Milyonlarca" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Milyonlarca" in a sentence and their spanish translations:

Milyonlarca kişiye gönderilen milyonlarca mesaj

Y ¿podría un millón de mensajes de texto enviados a un millón de personas

milyonlarca askeri olduğunu düşünün

imagina que hay millones de soldados

Evrende milyonlarca yıldız var.

Hay millones de estrellas en el universo.

Onu milyonlarca kez gördüm.

La/Lo he visto un millón de veces.

Milyonlarca insan işlerini kaybettiler.

Millones de hombres perdieron sus trabajos.

Milyonlarca vatandaş ya yerinden edilmişti

Millones de compatriotas eran desplazados

Milyonlarca yarasanın göçü saatlerce sürer.

El éxodo de millones de murciélagos continúa durante horas.

Birlikte milyonlarca dolarlık değer yarattılar,

En conjunto, crearon millones de dólares en valor,

Bunun sonunda ise milyonlarca yarasa

al final de esto, millones de murciélagos

O yüzden, milyonlarca yıl boyunca

Así que, durante millones de años,

milyonlarca aile , okyanusta boğulacak ülkelerden

países que se ahogarán en el océano, incluidos los países que más amenazan con

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.

Su libro vendió millones de copias.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

En Alaska viven millones de animales salvajes.

Milyonlarca insan bütün birikimlerini kaybetti.

Millones de personas perdieron todos sus ahorros.

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

Casos como estos pueden salvar millones de vidas

Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.

Es una estrella similar a millones de otras estrellas.

milyonlarca dolarlık MR makinesinin işlevini üstlenerek

de una multimillonaria máquina de IMR

Yani bir mağarada milyonlarca yarasa bulunabiliyor

así se pueden encontrar millones de murciélagos en una cueva

Bok ye - milyonlarca sinek yanılıyor olamaz.

Come mierda (millones de moscas no pueden estar equivocadas).

Şirketin milyonlarca dolarlık bir sermayesi var.

La compañía tiene un capital de un millón de dólares.

Milyonlarca insan tek bakışta Interlingua'yı anlar.

Millones de personas entienden interlingua a primera vista.

Amerika Birleşik Devletleri'nde milyonlarca insan işsizdir.

Millones de personas en los Estados Unidos no tienen empleo.

Ve neden dünya çapında yüz milyonlarca insan

¿Y por qué cientos de millones de personas en todo el mundo

Fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar

pero hay cientos de millones de personas viéndolos desde casa

milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?

¿No se romperían los corazones de millones en este caso?

Bu iz milyonlarca km uzunluğa bile ulaşabiliyor

este sendero puede llegar incluso a millones de kilómetros

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

En el África subsahariana hay cientos de millones de personas

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

Pero tras una limpieza multimillonaria, los animales están volviendo.

Bu sorunun cevabı ise milyonlarca yıl öncesinde saklı

La respuesta a esta pregunta está oculta hace millones de años.

milyonlarca askeri olan bir ordusu var ve yenilmiyorlar

tienen un ejército con millones de soldados y no son derrotados

Ancak bu kadar şanslı olmayan yüz milyonlarca genç var

Pero hay decenas de millones de jóvenes que no tuvieron esa suerte.

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

Es como un cerebro submarino gigante que funciona desde hace millones de años.

Elli iki ülkenin güvenliğini tehdit ve milyonlarca insanı öldürür.

amenaza la seguridad y la protección de cincuenta y dos países y mata a millones de personas.

Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.

Nueva Delhi, la contaminación del aire está poniendo en riesgo la salud de millones de personas allí.

Yeniden seçilebilmek için milyonlarca yoksul Venezüellalının memnun kalmasını sağlamalıydı

A fin de ser reelecto, necesitaba mantener felices a millones de venezolanos pobres.

Bir insanın ölümü trajedi, milyonlarca kişinin ölümü bir istatistik.

La muerte de un hombre es una tragedia, la de millones, una estadística.

Ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

y para recoger datos in situ se necesita un barco grande

Ancak bunlar sonrasında her bir çip için milyonlarca dolar harcamaktı.

antes de gastar los millones de dólares para fabricar cada chip.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Durante millones de años, la Luna y las mareas han moldeado la vida de las criaturas marinas.

Fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor

pero el mortero usado por los antiguos egipcios puede transportar millones de toneladas de peso

Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var.

Hay millones de personas allá fuera como yo, ahora mismo, sintiéndose así.

Bir kişi ölürse bir trajedi, milyonlarca kişi ölürse bir istatistiktir.

Un sola muerte es una tragedia, un millón de muertes es una estadística.

Ve bir anda milyonlarca yarasaya bulaşmış şekilde görebiliyoruz biz bu virüsleri

y de repente podemos ver estos virus infectados por millones de murciélagos.

milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?

¿Qué tan bien se realizaría una oración al romper los corazones de millones de personas?

Bu hayvan, bulunması imkânsız olmayı öğrenmek için milyonlarca yılını harcadı. Ahtapot izlerinin görünüşünü öğrenmem gerekiyordu.

Este animal hace millones de años que aprende a ser imposible de encontrar. Tuve que aprender cómo eran las huellas de pulpo.

Pazar öğleden sonra yağmurlu bir günde kendileriyle ilgili ne yapacaklarını bilmeyen milyonlarca insan ölümsüzlük için can atıyorlar.

Millones anhelan la inmortalidad, cuando ellos mismos no saben qué hacer en una tarde lluviosa de domingo.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.

Los soldados lo arrestaron, le vendaron los ojos, luego lo llevaron detrás de su vehículo y uno de los soldados apuntó a su pierna y le disparó. Esta escena fue filmada y millones de personas de todo el mundo la vieron.